KMÜ’DE ‘DÜŞÜNCELER VE KAVRAMLAR’ SEMİNERİ

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) İslami İlimler Fakültesi tarafından düzenlenen ‘Düşünceler ve Kavramlar’ seminerler dizisinin ilki gerçekleştirildi. Sağlık Kültür ve Spor Dairesi VİP Salonunda düzenlenen etkinliğe KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen, dekanlar, müdürler, akademik ve idari personel katıldı.

KMÜ personeline yönelik olarak onbeş günde bir perşembe günleri saat 15.00’te yapılacak olan ‘Düşünceler ve Kavramlar’ ana başlıklı müzakereli seminerde bu hafta ‘İlah’ kavramı ele alındı. KMÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halit Çalış’ın verdiği seminerde ‘İlah’ kavramının Kur’an ve Sünnet’teki kullanım şekilleri ve zaman içerisinde kazandığı anlamlar konuşuldu.

“Her birimizin birikiminden ve düşüncelerinden faydalanmak için böyle bir etkinlik başlattık”

Etkinlikte Prof. Dr. Halit Çalış, “Her bakımdan büyüyen ve gelişen üniversitemizin, her biri başlı başına büyük bir değer olan personelinin karşılıklı olarak birbirinin birikiminden, tecrübelerinden ve görüşlerinden faydalanabileceği bir platform oluşturmak istedik. Bu maksatla İslami İlimler Fakültesi olarak böyle bir etkinlik başlattık. Her onbeş günde bir kavramı ele alacağız. Gerek kavram sunumu gerekse sunulan kavramın müzakeresi noktasında personelimizin katkısını bekliyoruz.” dedi.

“Kur’an-ı Kerim’de 147 yerde ilah kelimesi geçer”

Prof. Dr. Halit Çalış sunumunda “Arapça bir kelime olan ilah sözlükte ısınmak, alışmak, aşırı sevgi ile yönelmek, kullukta bulunmak anlamlarına gelir. Bu anlamlarıyla ilah, tapılmaya layık görülen yüce varlığı ifade eder.” açıklamasında bulundu.

Kur’an-ı Kerim’de 147 yerde ilah kelimesinin geçtiğini söyleyen Prof. Dr. Çalış, “Kur’an-ı Kerim’de ve Hz. Peygamber’in sünnetinde ilah kavramı iki anlamda kullanılır. İlki; eşi, benzeri, ortağı bulunmayan, evreni yaradan ve düzene koyan, hayatın devamını sağlayan, mükafat ve ceza veren, hayatın tamamını kuşatan kurallar koyan… gerçek mabud anlamındadır ve Allah’ı ifade eder. Bu durum genellikle ‘lâ ilâhe illallah’ şeklinde tevhid formunda ifade edilir. İkinci anlamı ise, Allah’ın sıfatlarından bir kısmına sahip olduğu düşünülen insanlar, güçler ve varlıklar anlamındadır.” şeklinde konuştu.

Müşriklerin ilah anlayışına da değinen Prof. Dr. Çalış “Müşrikler Allah’ın varlığını kabul ederlerdi, onlar Allah’ın birliği konusunda farklı inanışa sahiptiler. Allah’a mahsus bazı sıfatları bazı insanlara ve varlıklara da vererek en büyük haksızlık ve zulüm olan şirke düşmüşlerdi. Bu tablo karşısında İslam, tek ilah inancına çağırır. Zira hakimiyet ve ona bağlı özellikler parçalanma kabul etmez.” diye konuştu.

“İlahsız İnsan Yoktur”

Prof. Dr. Halit Çalış’ın dikkat çekici açıklamalarından birisi de “İlahsız insan yoktur” şeklindeki tespiti oldu. Prof. Dr. Çalış, bu konuda şunları dile getirdi: “İlah kavramının Kur’an ve Sünnet’teki anlam çerçevesinden hareket edildiğinde ‘İlahsız insan yoktur.’ Çünkü insanlar, ya bütün kemal sıfatlarıyla birlikte bir İlah’a (Allah’a) iman eder ve bağlanırlar ya da Kur’an’ın ifadesiyle Allah’ı sever gibi sevdikleri bir kişi ya da varlığı yahut bizzat kendi hevâlarını (nefsi istek, arzu ve beklentilerini) ilah edinirler. Böylece onlar, toplumsal hayatı düzenleyen din, ahlak, gelenek, hukuk kurallarını kendileri için geçerli saymazlar; kendi istek, beğeni ve görüşleri üstünde güç ve doğru kabul etmezler. Hayatın işleyişi ile ilgili yasa belirleme yetkisini sadece kendilerinde görürler.”

“Din bilginleri helal ve haram yetkisine sahip değildir”

Dini hayat bakımından topluma rehberlik eden alimlerin ve mürşitlerin dini, siyasi, sosyal hayata dair tavır ve görüşlerinin, hataya kapalı olup mutlak hakikat gibi kabul edilmesinin de onları bir anlamda ilah edinmek anlamına geleceğini belirten Prof. Dr. Çalış, “Din bilginleri helal ve haram yetkisine sahip değildir.” dedi.

Seminerde söz alan KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen ise “Peygamberimizin ‘Ben ümmetimin daha önceki ümmetler gibi aya, güneşe, yıldızlara tapmasından korkmuyorum. Gelecekte ben ümmetimin riyaya düşmesinden korkuyorum’ hadisi de heva ve hevesini ilah edinmeyi konu alıyor.” dedi. Rektör Gökmen “İlahsız insan yoktur” sözü ile ilgili olarak da “İnsan tapınma ihtiyacı ile doğar. Düşen uçakta ateist yoktur.” şeklinde konuştu.

Üniversite personelinin konuya ilişkin farklı soru ve yorumlarının da paylaşıldığı etkinlik, karşılıklı müzakerelerin ardından sona erdi.