KMÜ’DE İSTİKLAL MARŞI ŞAİRİ MEHMET AKİF ANILDI

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) İstiklal Marşının kabulünün 94. yıl dönümünü nedeniyle "İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif'in Örnek Şahsiyeti" konulu bir konferans düzenlendi. KMÜ Edebiyat Fakültesinin düzenlediği konferansta Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Prof. Dr. Turan Karataş, KMÜ’lülerle bir araya geldi.

KMÜ Prof. Dr. Kemal Esengün Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Karataş, üniversitenin akademik ve idari personeli ile çok sayıda öğrenci katıldı.

“Rahmetle ve hasretle anıyoruz”

İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan konferansın açılış konuşmasını Edebiyat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Münir Oktay yaptı. Prof. Dr. Oktay, “Böyle anlamlı bir günde burada bulunmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Akif’in kuşkusuz taşıdığı değerler ve miras bıraktığı özellikler şimdiye kadar pek çok vesileyle hep dile getirilmiştir. Bugün onu yine dinleyeceğiz ve dilediklerimizi kendi hayatımıza uygulayacağız.” dedi.

Prof. Dr. Oktay, Mehmet Akif’in, Kaf dağının arkasında ulaşılmaz bir kişilik olarak algılanmasının da doğru olmadığını belirterek “O, böyle güzel bir hayatı yaşamış olmanın onuruyla aramızdan ayrıldı. ‘Bana teşekkür etmeyin, ben gördüğümü yazdım’ diyen Akif’i rahmetle ve hasretle anıyoruz.” sözleriyle konuşmasını tamamladı.

“Ne kendi kimseye benzer, ne kimse kendisine”

İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif'in Örnek Şahsiyeti konulu konferansını vermek üzere kürsüye gelen Atatürk Kültür Merkezi Başkanı ve KMÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Karataş, “Burada karışık duygular içindeyim. Bir yandan iki yıldır ders yapma heyecanından uzak yaşadığım için şu an karşımda öğrencileri görünce heyecan duydum. Diğer yandan hüzünlüyüm. Çünkü üniversitemizin kuruluşuna büyük emek veren, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kurucu Dekanımız Kemal Esengün’ün adının verildiği salonda ilk konuşmayı ben yapıyorum. Ayrıca burada büyük bir insanın hayatını anlatacak olmam, işimi daha da güçleştiriyor.” dedi.

Mehmet Akif denilince aklına hep İbnülemin Mahmut Kemal hakkında söylenen “Hezar gıpta o devr-i kadîm efendisine / Ne kendi kimseye benzer, ne kimse kendisine” beyitinin geldiğini dile getiren Prof. Dr. Karataş, “Mehmet Akif; böylesine özgün, büyük, dünyada çok iyi bir seda bırakarak göçmüş, şiiriyle, düşüncesiyle, şahsiyetiyle içinde yaşadığı topluma son gücüne kadar katkı vermiş, büyük bir mütefekkir, şair ve örnek alınası bir şahsiyettir. Hayatını ezberlercesine bilmemizde fayda var.” diye konuştu.

“İstiklal Marşı, bütün İslam dünyasının marşıdır”

Prof. Dr. Turan Karataş, tanıştığı bir Mısırlı’nın İstiklal Marşı hakkında kendisine söylediği “O, bütün İslam dünyasının ve bütün ezilmişlerin marşıdır.” sözlerini aktararak “Akif, ‘Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım’ derken zihninde bir ırk ve millet değil, İslam ümmeti vardır. İstiklal Marşı, hürriyetine düşkün bütün susamışların marşıdır.” dedi.

Akif hakkında 100’den fazla müstakil kitap ve 1.000’den fazla yazı bulunduğuna dikkat çeken Karataş, “Benim Akif’i tanımama ve ona meftun olmama neden olan dört kitabı sizinle paylaşmak isterim. Bunlar; Mithat Cemal Kuntay, Nurettin Topçu, Sezai Karakoç ve Orhan Okay’ın Akif hakkındaki kitaplarıdır.” şeklinde konuştu.

Nazım Hikmet’in Akif için kullandığı “inanmış adam” tabirini de hatırlatan Prof. Dr. Karataş, Nazım’ın Memleketimden İnsan Manzaraları kitabı ile Akif’in Sefahatı’nın eş zamanlı okunmasını tavsiye ederek ikisi arasında pekçok benzerlik görüleceğinin altını çizdi.

Mehmet Akif’in kişiliği hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Karataş, “Akif, gerçekçi biri, hayatını hakikate adayan bir adam. Çoğu zaman edebiyatçılar yaşadıkları gibi yazmaz ve yazdığı gibi de yaşamaz. Bu doğaldır. Akif gibi inandıklarını yazan insanların sayısı ise çok azdır. O nedenle Akif, edebiyatımızda benzeri bulunmaz bir sanatçıdır.” dedi.

“Adam arayan bir adam”

Prof. Dr. Karataş, Mehmet Akif’in hayatı boyunca tutarlı, samimi, çıtkırıldımlık ve yapmacıklıktan uzak; kendi tabiriyle fazla nezaketli insanlarla renksiz, mesleksiz ve meşrepsiz insanları sevmeyen; ikiyüzlülükten hoşlanmayan ancak hayatının ilerleyen dönemlerinde ‘Artık ikiyüzlüleri seviyorum, çünkü yirmi yüzlü insanları gördüm’ diyen; tembellik, dalkavukluk, zalimlik ve gösterişçilikten tiksinen; cimrilik, ikbal (makam, mevki) şımarıklığı, kibir ve maddiyatı kir olarak gören; marifet ve fazilet sahibi ancak bunların söylenmesinden rahatsız olan; uzun sözü sevmeyen ve kısa, veciz konuşan; konuşmaktansa insanları dinlemeyi tercih eden; kılı kırk yaran bir tenkit anlayışına sahip; vefalı, merhametli, utangaç; kendisi için söylenen ‘Üstad, Hazret, Beyefendi’ gibi tabirlere katlanamayan; hoşgörülü ancak mukaddesatına sövenleri affetmeyen; kavgacı değil ama ilkeli ve idealist, ahlakın hafife alınmasına karşı duran; fala, rüyaya, uğurlu ve uğursuz şeylere inanmayan, vatanperverliğinden ise kuşku duyulmayan birisi olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Karataş, bir dostunun deyişiyle Akif’in “adam arayan bir adam” olduğunu vurgulayarak Nurettin Topçu’nun Akif hakkında yazdığı “Vakar dolu bir alın / Hâyâ dolu bir çehre / İman dolu bir sine / Şiddet dolu bir bakış” dörtlüğüyle “Akif'in Örnek Şahsiyeti” konulu konferansına son verdi. Ardından Prof. Dr. Karataş, kitaplarını imzaladı.