KMÜ’DE TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA ORTADOĞU KONUŞULDU

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) Uluslararası İlişkiler Uygulama ve Araştırma Merkezi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğrenci Topluluğu ve Gençlik İnisiyatifi Öğrenci Topluluğu  işbirliğinde “Türk Dış Politikasında Ortadoğu” konulu panel düzenlendi.

KMÜ İİBF Prof. Dr. Kemal Esengün Konferans Salonunda düzenlenen panele Rektör Prof. Dr. Sabri Gökmen, çok sayıda akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

“Ortadoğu kavramsal olarak bir Avrupa yaklaşımıdır”

Panelin moderatörlüğünü yapan KMÜ İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yusuf Sayın, Ortadoğu’nun kavramsal olarak bir Avrupa yaklaşımı olduğunu belirterek tıpkı Yakındoğu, Uzakdoğu, Yakınasya gibi Ortadoğu’nun da Britanya ve Avrupa’nın bölgeye olan bakış açısını içeren bir kavrama denk geldiğini söyledi.

“Bu bölge Akdeniz’den Pakistan’a kadar Arap yarımadasını da kapsayan bir bölgedir. Ortadoğu’yu Suriye, Irak, İran gibi ülkelerle andığımız zaman en az bir iç savaşın olduğu, yıl içinde en az bin kişinin öldüğü bir yere işaret etmektedir.” diyen Yrd. Doç. Dr. Sayın, uluslararası ilişkilerin ise yaşanan yoğun gündem nedeniyle sürekli değişkenlik arz ettiğine dikkat çekti.

Türk Dış Politikası ve Ortadoğu

Panele konuşmacı olarak katılan Necmettin Erbakan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Özşahin ise Ortadoğu’nun gündemimize 2000’li yıllardan sonra girdiğini belirterek Türk dış politikasının iki temel ilkesi olan statükoculuk ve batıcılığın Ortadoğu’ya bakış açısını ve siyaseti şekillendirdiğini ifade etti.

Türkiye’de 2000’li yıllara kadar Ortadoğu hakkında olumsuz bir algı olduğunun altını çizen Yrd. Doç. Dr. Özşahin, “Türkiye’nin dış politikasına yön veren temel hususlar doğrudan doğruya iç politikayla alakalı değildir. Dış politikaya yön veren temel motivasyon, iç politikadan ziyade uluslararası gereklilik ve pozisyonlardır. Uluslararası ortamın aldığı şekle göre Türkiye de kendi politikasını ortama adapte etti.” diye konuştu.

Türkiye’nin Ortadoğu algısının yakın dönemde değiştiğini belirten Özşahin, “Avrupa Birliğine üyelikte yaşanan sorunlar da bu algıyı etkiledi. Türkiye AB’den beklediğini bulamadı ve haksızlık adaletsizlik duygusu yaşadı. Batı ile bozulan ilişkiler doğrultusunda Türkiye’ye açılan alan Ortadoğu oldu ve bu bölgeye yönelme arttı.” dedi.

“Türk dış politikasında büyük bir kırılma yaşanmadı”

2010 yılında yaşanan Arap Baharı’nın tüm dengeleri değiştirdiğini ve dış politikayı sıkıntıya soktuğunu dile getiren Özşahin, Türk dış politikasının tamamen Ortadoğu’ya kaymadığını, Türkiye’nin Ortadoğululaşmadığını ve merkez ülke olarak çok yönlü politika izleyerek gerek Orta Asya ile gerekse batıyla bağlarını kuvvetli tuttuğunu belirterek “Türk dış politikasında büyük bir kırılma yaşanmadı. Haklara yönelik dış politika yapıyorsak ve toplumların sosyolojisini dikkate alıyorsak ülkemiz kısa vadede kaybeden olarak görünebilir ama uzun vadede tekrar kazanacak.” şeklinde konuştu.

Panel, katılımcıların sorularının cevaplanmasının ardından Rektör Prof. Dr. Sabri Gökmen’in Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Özşahin’e teşekkür belgesi vermesiyle sona erdi.