KMÜ, 15 TEMMUZ KAHRAMANLARINI AĞIRLADI

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) 15 Temmuz Kahramanlarını ağırladı. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından düzenlenen ‘Tecrübe Konuşuyor Kahramanlar’ projesi kapsamında Karaman’a gelen Şerife Boz, İsmet Doğan ve Mehmet Fatih Zengin, moderatörlüğünü oyuncu ve tiyatrocu İsmail Hakkı Ürün’ün yaptığı programda Karamanlılarla buluştu.

KMÜ 15 Temmuz Konferans Salonunda düzenlenen programa Karaman Valisi Süleyman Tapsız, Garnizon Komutanı J. Alb. İlhan Şen, Belediye Başkanı Ertuğrul Çalışkan, KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen, il protokolü, üniversite personeli ve öğrenciler katıldı.

“Sahip olduğumuz değerlerin kıymetini bileceğiz”

Kur’an-ı Kerim tilaveti ve 15 Temmuz temalı kum sanatı gösterisiyle başlayan programın açılış konuşmasını Karaman Valisi Süleyman Tapsız yaptı. 15 temmuz gecesi Türkiye’nin ve Türk milletinin tarihinin en kritik günlerinden birisini yaşadığını söyleyen Vali Tapsız, “Asker elbisesi giymiş hainler 15 Temmuz gecesi bir darbe girişiminde bulundular. Ama Cumhurbaşkanımızın dirayeti, hükümetimizin kararlı duruşu ve yine Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine tüm Türkiye’de milletimizin sokaklara ve meydanlara çıkması bu hainleri geri adım atmak zorunda bıraktı. Biz sahip olduğumuz değerlerin kıymetini bileceğiz. Kurtuluş savaşını, Malazgirt’i ve Çanakkale Zaferini nasıl unutmuyorsak 15 Temmuz’u da unutmayacağız, unutturmayacağız.  Sizlerin hem yakın tarihinizi hem de bu geceyi iyi okumanızı, iyi araştırmanızı, iyi görmenizi arzu ediyorum ve istiyorum.” dedi.

Açılış konuşmasının ardından İsmail Hakkı Ürün’ün moderatörlüğünde Şerife Boz, İsmet Doğan ve Mehmet Fatih Zengin 15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaşadıklarını anlattılar.

“Yine olsa yine giderim”

Darbe girişiminin hemen ardından kamyonla Taksim'e giderken çekilen fotoğrafıyla simgeleşen Şerife Boz, kendisinin vatanını, milletini çok seven bir Anadolu kadını olduğunu söyleyerek başladığı konuşmasında anasız, babasız, evlatsız yaşanabileceğini fakat vatansız asla yaşanamayacağını söyledi.

O gün yaşadığı olayları içtenlikle anlatan Şerife Boz konuşmasını şöyle sürdürdü: “Darbe günü çocuklarımı, torunlarımı alarak sokağa indim ve din, dil, ırk ayrımı yapmadan herkesi oraya çağırdım. Bir erkek gibi kamyonla Taksim’e doğru yola çıktım. O an kamyonu güçle değil yürekle, imanla sürdüm. Allah iman gücü verdi, hiç korkmadım, bir daha olsa bir daha giderim.”

“Böyle bir şeyin olabileceği aklımın ucundan geçmedi”

Darbe girişimi sırasında Ankara’da babasının yattığı hastanede refakatçi olarak bulunduğunu dile getiren Mehmet Fatih Zengin ise o gece uçakların sesini duyduklarını fakat hiçbir şekilde böyle bir girişimin gerçekleşebileceğini aklından geçirmediğini söyledi.

Mehmet Fatih Zengin darbe haberini aldıktan sonra Genelkurmay’ın önüne gittiğini dile getirerek, “Uçaklar sürekli alçaktan uçuş yapıyordu. Helikopterler vatandaşların üzerine ateş açarak ilerliyorlardı. Genelkurmay binasının önüne geldiğimde içeriye bir hareketin olacağını duydum ve daha sonra oradaki vatandaşlarla birlikte içeriye girdik. Ana protokol kapısı önüne geldik ve kapıyı zorlamaya başladık. Sonra üzerimize ateş açıldı. Vurulduğumu hissettim, yere düştüm, beni birileri sürükledi, daha sonra hastaneye ulaştırdılar. ” ifadelerini kullandı.

“Bir tane vatanımız var öleceksek adam gibi ölelim diyerek sokağa çıktık”

Darbe girişiminin olduğu gece İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde vurulan İsmet Doğan ise o gece yaşadıklarını şöyle anlattı: “Darbe girişimini haber alır almaz arkadaşlarımla birlikte abdest alıp dışarıya çıktık ve olay yerine vardık. Bir tane vatanımız var öleceksek adam gibi ölelim diyerek sokağa çıktık. Askerleri ateş etmemeleri için ikna etmeye çalışırken beş metre mesafeden üzerimize doğru ateş açıldı. İki bacağımdan vuruldum ve bir taksicinin yardımıyla hastaneye ulaştırıldım. Şimdi ise yükümüz daha ağır yolumuz daha uzun ve sorumluluklarımız daha büyük. O geceyi unutmayacağız ve unutturmayacağız. Bu vatana her zaman canım feda olsun.” dedi.

Şiirler ve video gösterimleriyle devam eden program, günün anısına konuşmacılara Türk Bayrağı ve plaketlerinin takdim edilmesinin ardından sona erdi.