KMÜ’DE MANKURTLUK TARTIŞILDI

Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Birimi Basın Bildirisi No:75            13.05.2011

 

1. Uluslararası Türkçe Konuşan Öğrenciler Kongresinde, Türk dilinde ve Türk kültüründe çok sayıda araştırmaya konu olan “mankurtluk “ tartışıldı. “Mankurtluk Simgesi Üzerine Bir İnceleme” başlıklı sunum 26 farklı ülkeden gelen gençler tarafından ilgi ile izlendi.

13 Mayıs Cuma günü Köroğlu Oturumunda Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi’nin Türkçe Öğretmenliği Bölümünden gelen Sinan Yeniay, mankurtluk konusunda yaptığı araştırma sonuçlarını katılımcılara aktardı.                                                                                                                                                                      

Mankurtluk ifadesinin bir efsaneden yola çıkılarak anlatıldığını vurgulayan Yeniay “Nayman Ana efsanesine göre Nayman Ananın oğlunu kaçıran Juan-Juanlar onu bir mankurt haline getirmiştir. Cengiz Aytmatov, romanda “mankurt’’ kavramını bir sosyoloji terimi oluşturacak biçimde ele alır. Mankurt, geçmişini unutan, bütün varlığıyla kendisini karşı tarafın emri altına sokan, yaranmak için kendi değerlerine, ailesine ihanet edenlerin ortak vasfı olmuştur" dedi.

Cengiz Aytmatov’un, 1952’de yazı hayatına başlayan ve yazdığı eserlerle etkisini kaybetmemiş önemli bir edebiyatçı olduğunu vurgulayan Yeniay “Aytmatov’un eserlerinde savaş yılları, efsaneler, gelenek ve görenekler, aşk, dostluk ve milliyetçilik konuları önemli yer tutar. Cengiz Aytmatov, eserlerinin merkezinde Kırgız insanının iç dünyasını anlatmaya çalışır. Gün Olur Asra Bedel kitabı, yazarın en çok bilinen ve okunan romanları arasındadır. Gerek dili, gerek üslubu, gerekse muhtevası bakımından çok önemlidir. Cengiz Aytmatov, bu romanında dönemin baskısı sebebiyle anlatmak istediklerini doğrudan anlatmak ve vermek istediği iletiyi doğrudan vermek yerine, dolaylı olarak simgeler aracılığıyla vermiştir. Yazar, simgesel anlatımla, duygusal yaşantısını dolaysız bir anlatım ile sunmamış, simgelerle yüklü ve örtük bir dille anlatmayı amaçlamıştır. Cengiz Aytmatov, masallardan, efsanelerden ve halk kültüründen yararlanır” açıklamalarını yaptı.

Özellikle Türk Dünyasından gelen Kırgız, Kazak, Uygur Türklerinin hem oturumda hem de çay kahve aralarında sorular sorarak ilgi gösterdiği mankurtluk simgesiyle ilgili sunumda, insanların geçmişlerini, gelenek ve göreneklerini, toplumsal değerlerini unutmaması ve onlara sahip çıkması vurgulandı. Mankurtlaştıran kesimlerin, bu efsaneler aracılığıyla ve simgeler yardımıyla yerildiği anlatılan sunumda, “İnsanlarımızı mankurt olmaktan kurtaralım” iletisinin Aytmatov’un romanlarında verildiği açıklandı.