YUNUS EMRE’DE OLMAK YA DA OLMAMAK

 Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Birimi Basın Bildirisi No: 232       20.12.2012

 

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Dil ve Tarih Topluluğu ile Sosyoloji Topluluğu tarafından düzenlenen “Yunus Emre’de Olmak Ya da Olmamak” başlıklı konferansa Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aliye Çınar konuk oldu. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin Karamanoğlu Mehmetbey Salonu’nda 20 Aralık Çarşamba saat 15.00’te gerçekleşen konferansa çok sayıda öğrenci ve akademik personel katıldı.

Doç. Dr. Aliye Çınar konuşmasına Yunus Emre’yi anlamak için öncelikle onun sıradan, yalın yaşamının iyi kavranması gerektiğini söyleyerek başladı. Çınar, Yunus Emre’nin gündelik yaşamındaki sıradanlığın ona ayrıcalık kattığını söyledi.

Yunus Emre öğretisindeki anahtar kavramın aşk olduğunu belirten Doç. Dr. Aliye Çınar bu öğretide insanın egosundan sıyrılmasındaki yegane şifrenin aşkta çözüldüğünü belirtti. “Yunus’a göre kişi âşık olursa dünyanın merkezinde kendisini görmez. Âşık olmayanın, sevmeyenin ibadeti de şekilden ibarettir.” dedi.

Çınar; Yunus Emre’nin anlayışında aşkla birlikte aklın da önemli bir yer teşkil ettiğini ve bu görüşüyle diğer sufilerden ayrıldığını anlattı. Yunus Emre’nin insan varlığını bir şehre benzettiğini söyleyerek, konuşmasına şöyle devam etti : “Yunus’a göre insan aklı şehirdeki sultana benzer. Gönül ise kentin hazinesi. Gönül hazinesi boşsa o şehrin de bir manası olmaz.”

Doç. Dr. Aliye Çınar Yunus Emre’deki varlık anlayışının iki faktörü olduğunun altını çizerek, “Bunlardan biri akıl diğeri ise gönüldür.” dedi. Yunus’un öğretisinin temelinde yatan ana ögenin benlik kabuklarının kırılması olduğunu söyleyen  Çınar, bu felsefenin  günümüz dünyasındaki ben merkezci anlayışa ters olduğuna dikkati çekti.

Konferansını katılımcıların sorularını yanıtlayarak noktalayan Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aliye Çınar’a katkılarından dolayı KMÜ Dil ve Tarih Topluluğu Başkanı Abdülkadir Taştan ve Sosyoloji Topluluğu Başkanı Yunus Başboğan tarafından plaket takdim edildi.