DİYANET İŞLERİ BAŞKAN YARDIMCISI, KMÜ ÖĞRENCİLERİ İLE BULUŞTU

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) ‘Toplumsal Cinsiyet Adaleti’ konulu konferansa katıldı.

KMÜ Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen konferans öncesinde Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Martı, KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül’ü makamında ziyaret etti. Prof. Dr. Martı'ya KMÜ Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Oya Eryiğit Günler, Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Hasibe Ceylan ve Karaman İl Müftüsü Muhammet Lütfi Ketenci de eşlik etti.

Ziyaretin ardından konferansa geçildi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı’nın konuşmacı olduğu konferansa KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül, il ve üniversite protokolü, davetliler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan konferans açılış konuşması ile devam etti.

“Cinsiyet adaleti konusuna büyük bir hassasiyet göstermeliyiz”

Konferansın açılış konuşmasını yapan KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Akgül, bugün toplumun temelini oluşturan aileler ve ailelerin teminatı olan kadınları yakından ilgilendiren bir konu ile cinsiyet eşitliği bağlamında ‘toplumsal cinsiyet adaleti’ olgusunu irdeleme fırsatı bulacaklarını belirterek, “Toplumumuzun daha katılımcı ve zengin bir hal alması en büyük temennimizdir. Ülkemizde özellikle de son yıllarda kurum ve kuruluşlarımızın gayretli çalışmaları, sivil toplum kuruluşlarımızın da destekleri ile insan hakları, hukukun üstünlüğü ve temel özgürlüklere saygı gibi evrensel değerlerde pek çok iyileştirmeler yapılmıştır. Cinsiyet adaleti konusuna, gerek insanî sorumluluklarımız gerekse dinimizin kadınlarımıza vermiş olduğu önemden dolayı büyük bir hassasiyet göstermeliyiz.” dedi.

Rektör Akgül konuşmasının devamında; “Düzenlemiş olduğumuz konferansın kadın-erkek demeden tüm bireylerde ‘cinsiyet adaleti’ konusunda bir farkındalık uyandırması ve her bireyin öncelikle bir varlık olarak değer bulması ümidiyle hayırlara vesile olmasını diliyorum." diyerek etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen KMÜ Kadın Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür ve Müdür Yardımcısına, ayrıca davetlerine icabet eden Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı'ya teşekkür etti.

“Toplumsal cinsiyet kültürel bir inşadır”

Açılış konuşmasının ardından kürsüye gelen Prof. Dr. Martı, toplumsal cinsiyetin kültürel bir inşa olduğunu belirterek, “Toplumda farklı cinsiyet kalıplarımız var. Her toplum, bir kız veya oğlan çocuğunu zamanla farklı nitelikleri, davranış modelleri, rolleri, sorumlulukları, hakları ve beklentileri olan bir erkek ve kadına dönüştürür. Toplumsal cinsiyet eşitliğinde kâmil insan olarak erkeği merkeze alan ve cinslerden birini diğerinde eriten totaliter bir zeminin eşitliği sağlamayacağı, aksine mağduriyetin kaynağı haline geleceği kanaatine ulaşılmıştır. O halde, her iki cinsin de özdeğer sahibi olduğu ve kendilerine özgü nitelikleri, yetenekleri, tecrübeleri ile değerlendirilmesi adaletlidir. Adalet günlük hayatın her safhasında geçerlidir. Adaletin tevhitle, imanla alakası vardır ve 'olsa da olur, olmasa da olur' denilecek bir özellik değildir.” dedi.

“Toplumsal cinsiyet adaletini denge, insaf ve hakkaniyet sağlar”

Adaletin eşitlik, denge ve hakkaniyet gibi üç temel anlamı olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Martı, “Adaletin temel anlamlarından biri olan eşitlik yaratılıştan gelmektedir. Her iki cinsin de yaratılış malzemesi yani insanlık hamuru aynı olduğu gibi, bedenlerine üflenen ruhu da aynıdır. Allah katında kadın ve erkeğin aynı vahye muhatap olmaları, aynı davranışı sergilediklerinde aynı karşılığı almaları, mükâfatta da cezada da denk olmaları eşittir. Eşitliğin bozulması sadece Allah’tan sakınma duygusundaki derinlikle mümkündür. Adaletin ikinci anlamı denge ise hak ve sorumlulukların dengeli ve ölçülü dağıtımına ve terazi misali bir tarafa yüklenmeyen sağlıklı bir ilişkiye işaret etmektedir. Kadın ve erkeğin arasındaki en önemli denge adalettir. Adaletin üçüncü temel anlamı hakkaniyet; herkese hak ettiğini vermek, kimseye gücünün yettiğinden fazlasını yüklememek ve kendimizi karşıdakinin yerine koymaktır. Her insanın kendi öncelikleri, değerleri ve hayalleri olduğunu unutmamalıyız. Kadının yanında erkeğin haklarını da çiğnememeli, ayrıca akraba ilişkilerine, menfaate ve duygulara göre hareket edilmemeli. Toplumsal cinsiyet adaletini eşitliğin ötesinde denge, insaf ve hakkaniyetin sağlayacağı unutulmamalıdır.” şeklinde konuştu.

Konferans plaket ve hediye takdiminin ardından sona erdi.