‘MİLLETİN SESİ MEHMET AKİF’ TEMALI PANEL DÜZENLENDİ

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Edebiyat Fakültesi tarafından ‘Milletin Sesi Mehmet Akif’ konulu panel düzenlendi.

12 Mart İstiklal Marş’ının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma etkinlikleri kapsamında düzenlenen panele Rektör Prof. Dr. Mehmet Akgül, üniversite personeli ve öğrenciler katıldı.

Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Muşmal’ın başkanlığında Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Alaattin Uca, Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Erol Yüksel ve Edebiyat Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Çakır’ın konuşmacı olduğu panel saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından açılış konuşması ile devam etti.

“İstiklal Marşımız milletimizin iliklerine kadar işleyen bir başyapıttır”

Programın açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Mehmet Akgül, “Milletimizin önemli bir beka sorunu yaşadığı Dünya Savaşının ve akabinde verilen milli mücadelenin en veciz biçimde dizelere döküldüğü İstiklal Marşımız, 98 yıl önce bugün Büyük Millet Meclisinde milli marş olarak kabul edilmiştir. İstiklal Harbimizin büyük mücadele adamı Mehmet Akif Ersoy tarafından kaleme alınan İstiklal Marşımız milletimiz için kılavuz niteliğinde bir eser olmasının yanı sıra milletimizin tarih boyunca özümsediği ilkelere ve iliklerine kadar işleyen değerlere ve duygulara ayna olmuş bir başyapıttır.” dedi.

“Mehmet Akif Ersoy, örnek karakteriyle halen bizlere rehberlik etmeye devam etmektedir”

Rektör Akgül konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizlere bu büyük eseri armağan eden Vatan Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, yazdıklarını yaşayan ve inandıklarını sonuna kadar savunan örnek karakteriyle ve eserleriyle halen bizlere rehberlik etmeye devam etmektedir. O nedenle Mehmet Akif'in eserlerini iyi anlamak, gelecek nesillere aktarmak, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmak hepimizin vatanî bir görevidir. Milletimizin yaşadığı sıkıntılı günlerde bu buhrana duyarsız kalmayan Mehmet Akif, yalnızca kalemi ile değil, Anadolu’yu dolaşarak halkımıza verdiği moral ile de milli mücadele döneminin önemli şahsiyetlerinden birisi olmuştur. Bu vesileyle, yeri doldurulamaz bir vatan şairi olan Mehmet Akif Ersoy'u bir kez daha rahmetle ve minnetle yad ediyor; onun gönlünden bizim gönlümüze akan, onun dilinden bizim dilimize geçen vatan, millet ve bayrak aşkımızın ilelebet şafaklarımızda dalgalanmasını diliyorum.”

“M. Akif’i tanımak Türk milletini tanımak demektir”

Açılış konuşmasının ardından panele geçildi. Panelde ilk olarak Panel Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Muşmal söz alarak Mehmet Akif’in kısa hayat hikâyesini katılımcılarla paylaştı. Prof. Dr. Muşmal, “Türk milleti Mehmet Akif’i unutmadı, asla da unutmayacak. Yaşamı boyunca fikir adamı olarak ortaya koyduğu portre çok önemli. Mehmet Akif’i tanımak Türk milletini tanımak demektir. Mehmet Akif; hassas, dostluklara sadık, sözünün eri, devre, iktidara, mevkiye makama göre şekil değiştirmeyen, karakter abidesi, bütün faydalı işleri vatanı ve milleti için isteyen nadir şahsiyetlerden birisidir.” şeklinde konuştu.

“Akif, Millî Mücadele yıllarında manevi liderlerden birisidir”

Panelde ikinci olarak söz alan Dr. Öğr. Üyesi Erol Yüksel, "Mili Mücadele’de Mehmet Akif" konulu sunumu ile katılımcılara bilgiler aktardı.

Dr. Öğr. Üyesi Yüksel, “M. Akif, Millî Mücadele yıllarında millî birlik ve beraberliğin inşasındaki manevi liderlerden birisidir.  Vatan ve hürriyet kavramları Mehmet Akif’in yaşamında büyük önem verdiği iki kavramdır. Akif, ömrünün önemli bir kısmını vatanın düşman işgalinden kurtarılarak milletin bağımsızlığına ulaşmasına yani ‘hürriyet’ kavramına adamıştır. Hürriyet kavramı Akif’te, Osmanlı Devleti’nin son yıllarında Balkan ve Cihan Harbi gibi önemli gelişmelerin etkisiyle oluşur. Millî Mücadele’de ise artık Mehmet Akif için bu kavram, uğruna savaşılması gereken yüce bir değer ve insan gibi yaşamanın olmazsa olmaz koşulu hâline gelmiştir.  Akif için 'vatan' ise özgürlük, bayrak ve namus gibi uğruna ölünebilecek ve en önemlisi düşmana çiğnetilmeyecek kadar yüce bir değerdir.” dedi.

Dr. Öğr. Üyesi Yüksel konuşmasını şöyle sürdürdü: “M. Akif, Mustafa Kemal'in çağrısı üzerine Ankara'ya gelip ilk Millet Meclisi'nde bulunmuş ve halkı Millî Mücadele'ye teşvik etmek için vaazlar vermiştir. Akif, Millî Mücadele’ye destek için gece gündüz çalıştığı bu günlerinde milletvekili seçilmiştir. Milletvekili ve vatan şairi olarak Millî Mücadele’ye destek sağlamak için birçok şehirde halka hitap etmiştir. Millî Mücadele yıllarında Mehmet Akif’in şiirleri dışında vaazları da ümit ve iman aşılama yönlerinden çok tesirli olmuştur. Bu vaazlar sayesinde camii ile cephe arasında sağlam bir bağ kurulmuştur.”

Dr. Öğr. Üyesi Yüksel, “Akif, her şeyden önce bir insan, şair, yazar ve aydın olarak zor günlerde vatanına sahip çıkmış, üstüne düşeni hakkını vererek yerine getirmeye gayret etmiş bir şahsiyettir. Millî Mücadele’de günlerce yaptığı hizmetlerin yanında tabii olarak en önemlisi İstiklâl Marşı’nı kaleme almış olmasıdır. Akif, cepheden cepheye, şehirden şehre dolaşmış, asker ve halkının içinde ve yanında olmuş, vatan müdafaasına toplumu teşvik etmiş, ümitsizlere ümit aşılamak için çırpınmıştır.” diyerek sözlerini tamamladı.

“İstiklal Marşı bağımsızlık alametidir”

Doç. Dr. Alaattin Uca ise İstiklal Marşı üzerinden Mehmet Akif'i değerlendiren bir sunum gerçekleştirdi.

Doç. Dr. Uca, “İstiklal Marşı milli marş demektir ve bir ülkenin bağımsızlığını ve gücünü simgeler. İstiklal Marşı bağımsızlık alametidir. İstiklal Harbinin tam ortasında bu marşa ihtiyaç duyulmuş ve bu konuda çalışmalar başlatılmıştır. Mehmet Akif yarışmanın şeklini ve ödülü kabul etmediği için yarışmaya katılmamıştır. Daha sonra Akif ısrarlar sonucunda şiir yazmış ve ödülü bir kuruma bağışlamıştır. 12 Mart 1921 tarihinde Akif’in yazdığı şiir Meclis'te kabul edilmiştir.” dedi.

Doç. Dr. Uca, konuşmasının devamında İstiklal Marşı'nın kıtalarını tek tek okuyarak açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Uca, “Akif, İstiklal Marşı ile milletin duygu ve düşüncelerini, kendine duyduğu özgüveni, bayrak sevgisini, milletin imanını, inancını, vatan toprağının değerini ve Türk milletinin istiklale inancını anlatmaktadır. Mehmet Akif bizim için bir rol modeldir; sözünün eri, devlet ve millet için her şeyi yapan, milletin derdiyle dertlenerek bu mantıkla hareket eden biridir. Milli bilincimiz Akif ile birlikte daha da artmıştır.” dedi.  

“Mehmet Akif, toplumu ağaca benzetir”

Panelde son olarak söz alan Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Çakır ise "Mehmet Akif’in Şiirlerindeki Toplumsal Yapı İzleri" konusunda açıklamalarda bulundu. Dr. Öğr. Üyesi Çakır, “Mehmet Akif memleket meselelerini ele almıştır. Özelde geneli görecek kadar kabiliyetli, geneldeki özeli görecek kadar da sabırlı birisidir. Mehmet Akif toplumu ağaca benzetir. Ağacın kökleri toplumun mazisi, dalları ve kolları farklı kültürleri, beyni ise alimleri ve ulemalarıdır.“ dedi.

Dr. Öğr. Üyesi Çakır, “Mehmet Akif’in eserlerinde yer alan Asım; dini ve hürriyeti için her şeyi göze alan, inancıyla yoğrulmuş Türk gencidir. Milli geleneklerine bağlı, umut dolu, çalışkan, güvenilir, saygılı, sporu ve güzel sanatları seven bir genç olarak resmedilir. Ayrıca Akif’in şiirlerinde 'aile, din, eğitim, ekonomi ve devlet kurumları' üzerinde kafa yorduğunu görüyoruz. Aile ağacın gövdesi konumundadır. Eğitim konusunda ise Akif kalkınmanın olması için eğitimin şart olduğunu vurgulamıştır ve eğitimin ilk aşaması ailededir. Mehmet Akif, ekonomik kalkınmanın olması için cehaletin ortadan kalkması gerektiğini belirtmiştir. Devlet konusunda yazdığı şiirlerde ise ne yöneticilerin önlerinde eğilmiş ne de onları yermiştir. Kısacası Mehmet Akif vatan millet derdiyle yoğrulmuş bir rol modeldir.” şeklinde konuştu. 

Panel, sunumların ardından Rektör Akgül'ün panelistlere plaket vermesiyle sona erdi.