KONGRENİN EVLİYA ÇELEBİ VE MEVLANA OTURUMLARI

 

Evliya Çelebi Oturumu

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) tarafından düzenlenen 2. Uluslararası Türkçe Konuşan Öğrenciler Kongresinin ikinci gününde Evliya Çelebi oturumunda Büşra Ergin (Selçuk Üniversitesi), Nuracamal Ermekbaeva (Ardahan Üniversitesi), Emine Gözalan (Selçuk Üniversitesi) ve Banu Uslu (Selçuk Üniversitesi) bildirilerini sundular. Oturum başkanlığını Yrd. Doç. Dr. Kezban Tepeli, başkan yardımcılığını ise Yrd. Doç. Dr. Özlem Sadi’nin yaptığı oturum çocuk gelişimine yönelik gerçekleştirilen sunumlarla dikkat çekti.

Çocuklarda Türkçe Dil Kullanımı Düzeyleri

Büşra Ergin (Selçuk Üniversitesi) “60-72 aylık çocukların Türkçe dil kullanımı düzeyleri ve etki eden faktörlerin kullanımı” başlığı altında bir sunum gerçekleştirdi. Ergin, çocukların bedensel ve zihinsel gelişimine büyük etkisi olan 60-72 aylık dönemin “sihirli yıllar” olarak adlandırıldığını söyleyerek, kendilerini ifade edebilmelerini sağlayan dil kullanımının da bu dönemde önemini arttırdığını söyledi.

Büşra Ergin, 60-72 aylık dönemde bulunan çocuklardan oluşan bir çalışma grubu oluşturarak bu çocukların dil kulanım düzeylerini belirlemeye yönelik yaptıkları araştırmayı katılımcılarla paylaştı ve elde edilen istatistiksel bulguları aktardı.

Dualizm İncelemesi

Nuracamal Ermekbaeva (Ardahan Üniversitesi) “Çatlama adlı Küçürek Öyküsü” üzerinde dualizm kavramını anlattı. Düalizmin ele alınan öyküde bir insanın ikiye bölünmesi şeklinde yorumlandığını belirtti.

Öyküde geçen simgeleri değerlendiren Ermekbaeva, kapı temasının bir durumdan başka bir duruma geçişi, anahtarın ise aydınlığı simgelediğini anlattı.

Çocuklarda Oyun Temelli Dikkat Eğitim Programı

Emine Gözalan (Selçuk Üniversitesi), araştırmasında 5-6 yaş çocuklarının oyun temelli dikkat eğitim programının kelime bilgi düzeylerine etkisini incelediklerini söyledi. 2011-2012 eğitim-öğretim yılında Karaman ilinde bir çalışma grubu oluşturarak 62 çocuk üzerinde araştırmalarını gerçekleştirdiklerini ifade etti.

Çocuklara 10 hafta süresince haftada 2 gün 60 adet oyun uygulandığını vurgulayan Gözalan, elde edilen bulguların olumlu yönde çıktığını belirtti.

Özel Eğitim Kurumlarına Devam Eden Çocukların Dil Gelişim Düzeyi

Banu Uslu (Selçuk Üniversitesi) özel eğitim kurumalarına devam eden ve mental retardasyon tanısı almış 5-11 yaş arası çocukların dil gelişim düzeylerini inceledikleri araştırmasını aktardı.

Uslu, örneklem kümesi üzerinden yaptıkları araştırma sonucunda, çocukların en çok ve en az oranda bildikleri sözcüklerin birbirine benzediğinin ortaya çıktığını söyledi. Dil gelişim düzeylerinde yaşa göre bir farklılaşma gözlemlenirken, cinsiyet ayrımına göre farklılaşma olmadığını vurgulayan Banu Uslu “Çalışmamızda okul ve aile işbirliğinin önemi bir kez daha anlaşılmıştır.“ diye konuştu.

Mevlana Oturumu

Başkanlığını Doç. Dr. Aliye Çınar’ın yaptığı Mevlana oturumunda Zeynep Özatalay (Ege Üniversitesi), Mahire Mahmut (Ankara Üniversitesi), Tolkunay Orozbekova (Kırgızistan Manas Üniversitesi) bildirilerini sundular. Oturuma KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kemal Esengün de katıldı.

Halk Hekimliğinde İncir Kullanımı

Zeynep Özatalay (Ege Üniversitesi) Aydın ili kapsamında halk hekimliğinde incirin kullanımını incelediklerini söyledi. Anayurdu Suriye ve Filistin olan incirin sağlık açısından faydalarını anlatan Özatalay, incirin kutsal kitaplarda da önemli bir yer teşkil ettiğini söyledi.

Zeynep Özatalay, Aydın ilinin incir üretimi yapılan dağ köylerinde gerçekleştirdikleri araştırma sonucunda kişilerden elde ettikleri halk bilgileri ile kitabi bilgilerin örtüştüğünün ortaya çıktığını kaydetti. Özatalay çalışmalarında ulaştıkları bulguları şu şekilde özetledi: “İncir şeker, kolestrol, nefes darlığı gibi birçok hastalığa iyi gelmektedir. Ayrıca incirin sütünden merhem yapılarak şifa sağlanmaktadır.”

Uygurlarda Bahçe Sanatı Kültürü

Mahire Mahmut (Ankara Üniversitesi) sunumunda Doğu Türkistan hakkında bilgiler vererek ülkenin geçirdiği tarihsel süreci anlattı.

Mahmut, Uygur bahçe kültüründe geçmiş dönemlerde bahçenin ideal avcılık yeri olarak görüldüğünü belirtti. Günümüzde ise Uygur bahçelerinin ticari amaçlı inşa edildiğinin altını çizdi. Mahire Mahmut bahçelerin evlerle genelde bitişik olduğunu söyleyerek, “Bahçeler teras şeklinde ve gölgelenme yerleri vardır. Üzüm asmalarıyla kapatılır.“ diye konuştu. Mahmut, Uygur kültürünün yeniden canlanmasında bahçe yapısının büyük rolü olduğunu sözlerine ekledi.

Divan-ı Lügati’t Türk’e Göre Türk Yemekleri

Divan-ı Lügati’t Türk’ün Türklerin anayasası olduğunu belirten Tolkunay Orozbekova, bu eserde günümüze kadar gelen yemek isimlerinin bulunduğuna dikkat çekti. Orozbekova, yemeklerin isimlerinin anlamlarının farklı ya da benzer olarak günümüze kadar gelmesinin kültürün kalıcılığını gösterdiğini söyledi.

Tolkunay Orozbekova Kırgızlarda bazı yemeklerin kullanımının değiştiğine işaret etti, kültür alış verişi sonucunda Türkçedeki bazı yemek isimlerinin Rusçaya da geçtiğini vurguladı. Orozbekova, sunumunu verdiği örneklerle tamamladı.