Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) Genç Gönüllüler Öğrenci Topluluğu ve Karaman Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Meclisi işbirliğiyle ‘Her Genç Bir Hazinedir’ konulu konferans düzenlendi. Sunumunu Sait Çamlıca’nın yaptığı konferansa akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı.
“Kent Konseyi şehrin en büyük sivil toplum kuruluşudur”
Konferansın açılış konuşmasını yapan Karaman Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Ali Konukseven, Kent Konseyinin şehrin en büyük sivil toplum örgütü olduğunu söyleyerek, konseyin çalışmaları ve teşkilat yapısı hakkında bilgi verdi. Üniversite ile işbirliği içinde çalışmaya gayret gösterdiklerini dile getiren Konukseven, “Gençlik Meclisimize çok büyük görevler düşüyor. Gençlerimize Meclis bünyesinde kurulan çalışma gruplarına üye olarak bu faaliyetler içinde bulunmalarını tavsiye ediyorum.” dedi.
“Çocuklar toplumun aynasıdır”
Ali Konukseven’in ardından kürsüye çıkan Sait Çamlıca ise çocukların ailelerinin ve toplumun aynası olduğunu savunarak, “Çocukların düşüncelerini incelediğimizde yaşadıkları toplumu okuma imkânına sahip olabiliriz. Gençlerimizi ve çocuklarımızı nasıl görmek istiyorsak bizler de o şekilde davranmalıyız. Onlara her anlamda örnek olmalıyız ki onlar da örnek insanlar olarak nesillerini devam ettirebilsinler.” dedi.
“İnsanlık tarihinde bir ilk”
Geçmişte yaşanan çocukluk dönemi ile günümüzde yaşanmakta olan gençlik arasındaki farklılıkları ortaya koyan Sait Çamlıca, insanlık tarihinde bir ilkin yaşandığına vurgu yaptı. Çamlıca, “İnsanlık tarihinde ilk defa okuma yazmayı bilmeyen fakat bilgisayar kullanabilen bir nesil geliyor arkamızdan. Ben yirmi iki yaşında bilgisayar klavyesine dokunan bir insanım fakat şimdiki çocuklar üç yaşında bilgisayar başındalar. Bu zamanın çocukları ile bizim neslimizin düşünce yapısı aynı olamaz. Günümüzde üç yaşındaki çocuklar babalarına teknoloji öğretiyor.” şeklinde konuştu.
“Zamane gençlerini beğenmeyenlerin gençlere hiçbir faydası olmaz”
Toplumumuzda belli bir yaşa gelmiş olan bireylerin gençler ve çocuklarından daha çok eğitime ihtiyacı olduğunu dile getiren Çamlıca, ‘zamane gençliğinde iş yok’ şeklinde bir bakış açısına sahip olan insanların gençlere hiçbir faydası olmayacağını söyledi.
Çamlıca, gençlerin sorunlarını belirleyerek onları anlamaya çalışmanın gençlerin faydasına olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Size yapılanın daha fazlasını sizlerden sonra gelen gençler için yapmak zorundasınız. Gençleri ve çocukları kazanmak için yapılan çalışmalar, bazen şehre okul ve cami gibi işler yapmaktan daha fazla önem kazanıyor. Dertli olmak insanın hayata bakış açısını değiştirir. Bu çocuklar ülkemizin geleceği diye düşünen, bunu dert eden öğretmen ile sadece ek ders ücretini düşünen öğretmenin öğrenciye vereceği katkı arasında dağlar kadar fark var.”
“Kalbinizdeki sevgiyi işinize yansıtın”
Bir insanın kendi toplumuna katabileceği en iyi şeyin ‘o toplum için daha fazlasını, daha iyisini nasıl yaparım?’ düşüncesinde yattığını söyleyen Çamlıca, “İnsanın yaşadığı toplum için daha fazla emek sarf etmesi yalnızca onun geleceği için değil, kendinden sonrakiler için de önem taşıyor. Hangi kurumda hangi işi yaparsanız yapın insanın öncelikle kendini eğitmesi gerekiyor. Meslek hayatı boyunca kalbini işine yansıtan insanlar mesleklerinde daha başarılı olur.” dedi.
Çamlıca, hayat tecrübelerini ve anılarını paylaştığı konuşmasında, “Mesleğe başladığınızda büyüklerimizin yaptığı hayatı yapmayın ve emekli olana kadar aynı yerde çalışmayın. Farklı yerler görüp buraların kültürlerini tanıyın ve yeni yerler keşfedin. Bulduğunuz fırsatları mutlaka değerlendirin. Gezmek insana çok şey öğretir.” şeklinde gençlere meslek hayatları ile ilgili tavsiyelerde bulundu.
“Sorun zamane gençliğinde değil, onları anlayamayanlarda”
Gençliği anlamayan insanların bedenen ve ruhen ölmüş olduğunu savunan Sait Çamlıca, gençliği anlamamanın çağa ayak uyduramamaktan kaynaklandığını belirtti.
Çocukluğun yaramazlık yapmakla eşdeğer olduğunun altını çizen Çamlıca, “Toplumda söz sahibi olan bireylerin o toplumun genç tabakasını unutmaması gerekiyor. Kendilerinin gençliklerinde yaşadıklarını düşünerek, gençleri anlayışla karşılamak daha doğru bir davranış olur. Sorun bu zamanın gençliğinde değil, zamane gençlerini anlayamayan bireylerde. Gençliği ve genç olmayı unutmamamız gerekiyor.” diye konuştu.
“Midenizin boş kalması gözlerinize, beyninizin boş kalması sözlerinize yansır”
Sait Çamlıca insanların eğitim hayatının sadece okul yılları ile sınırlı olmadığına dikkat çekerek, “İnsanlarımız, eğitimi sadece diploma almak sanıyor. Bu çok yanlış bir düşüncedir. Okul hayatınız bittiğinde eğitim hayatınız bitiyorsa burada bir yanlış var demektir. Kendini eğitmeyen başkasını eğitemez. Kendini geliştirmeyen başkasını geliştiremez. Okumak diploma almak değildir. Üniversite okuyun ve o üniversiteden sonra kendinizi eğitmeye devam edin.” dedi.
Çamlıca, İbn-i Haldun’un ‘İnsan beyni değirmen taşına benzer, içine bir şey atmazsanız kendini yer’ sözüne yer verdiği konuşmasında insanın sürekli öğrenmeye açık olması ve sürekli yeni bir şeyler öğrenme çabasında olması gerektiğini belirterek, “Ben biliyorum tavrı, insana her zaman hata yaptırır. Midenizin boş kalması gözlerinize, beyninizin boş kalması sözlerinize yansır. Okumayı bırakırsanız zihniniz durur ve o günün şartlarında kalırsınız, geleceğe ayak uyduramazsınız.” şeklinde konuştu.
Sait Çamlıca’nın gençlerin sorularını yanıtlamasının ardından konferans sona erdi.