DOÇ. DR. SİNAN CANAN KMÜ’DE İNSAN BEYNİNİN ÖZELLİKLERİNİ ANLATTI
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) Gençlik İnisiyatifi Öğrenci Topluluğu tarafından Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Canan’ın sunumuyla beynimizin özelliklerini ve sırlarını anlatan bir konferans gerçekleştirildi. Konferansa Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Yıldırım, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Konferans Salonunda düzenlenen ve katılımcıların baştan sona ilgi ile takip ettikleri konferansın başlangıcında kürsüye çıkan Gençlik İnisiyatifi Öğrenci Topluluğu Başkanı Fatih İlhan topluluk olarak yapmış oldukları çalışmalar hakkında bilgi vererek gelecek dönem ile ilgili projelerinden bahsetti ve sözü Doç. Dr. Sinan Canan’a bıraktı.
İnsan beyninin kişinin kendini geliştirmesi için gerekli olan ve yaşadığımız evrendeki en karmaşık yapıya sahip nesne olduğunu söyleyen Doç. Dr. Sinan Canan, “Beyin bir makine, bilgisayar veya sabit sürücü değildir. Çünkü bunların hepsini üreten de bir beyin. Aslında beyin evrendeki en gelişmiş hayatta kalma donanımı olarak tanımlanabilir.” dedi.
Beynimizin birçok bölgesinin milyonlarca kilometre kablo ile birbirine bağlı olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Canan, her bireyin beyin bağlantı haritasının farklı olduğunu hatırlatarak şöyle devam etti: “Beyin bağlantı haritalarımızın her bireyde farklı olması her birimizi bu evrende yegâne yapıyor. İnanılmaz bir zenginlik ve farklılık demek bu. Beynimizin oluşumu ve gelişimi anne karnında başlıyor ve beynimizdeki bağlar zamanla biz büyüdükçe beynimizin olgunlaşmasını sağlıyor.”
Yapılan araştırmalara göre insan beyninin kırklı yaşlara kadar gelişimine devam ettiğini belirten Doç. Dr. Sinan Canan, yaşlanan beyinlerin çok sayıda sıvı ve bağlantı kaybına uğradığını ifade ederek hafıza çeşitleri hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Canan insanlarda duyu, hareket ve ödül-ceza hafızasının yanı sıra sözel ve duygusal hafıza gibi farklı hafıza tipleri olduğunu aktararak beynimizin duygusal bağ kuramadığı zaman öğrenme faaliyetlerini sağlıklı olarak sürdüremeyeceğini söyledi.
Kadın ve Erkek Beyinlerindeki Farklar
Annelerin sadece bir canlı olmadığını, çocuğun içinden geldiği anavatanı olduğunu belirten Doç. Dr. Sinan Canan, “Annenin bütün mimikleri ve hareketleri çocuklarına geçiyor. Bebeklik döneminde başlayan sosyal etkileşim becerileri bebeklerle konuşarak ve onlarla iletişim kurarak daha sağlıklı hale geliyor.” dedi.
Bebeklerin anne karnında testesteron sıvısının da etkisiyle beyin yapılarının farklı şekilde geliştiğini söyleyen Doç. Dr. Sinan Canan, erkek beyninin 1,4 kg ağırlığında ve 23 milyar sinir hücresine sahip olduğunu, kadın beyninin ise 1,3 kg ağırlığında ve 19 milyar hücreye sahip olduğunu vurgulayarak, “Beynin büyüklüğü ve hücre sayısının bir önemi yok fakat erkekler daha basit düşünerek hızlı hareket eder ve erkek beyni yüksek riske göre kurgulanmıştır. Kadınlar ise daha ayrıntılı düşünür, birkaç adım sonrasını hesap eder ve risk almadan daha kesin planlamalar yapar.” şeklinde konuştu.
Kadınlarda konuşma, işitme, empati, hafıza, yüz analizi gibi özelliklerin erkeklere göre daha gelişmiş olduğunu anlatan Doç. Dr. Canan, bu duyuların gelişmediği durumlarda annelik yapmanın çok zor olacağını söyledi. Doç. Dr. Sinan Canan erkeklere de tavsiyelerde bulunarak kadınlarla anlaşabilmek için olabildiğince açıklayıcı ve daha fazla detay içeren cümleler kurulması gerektiğinin altını çizdi ve kısa cümlelerden uzak durmalarını önerdi.
Kadın ve erkek beyinlerine göre meslek tercihlerine de değinen Doç. Dr. Canan, konuşma ile ilgili mesleklerde kadınların her zaman başarılı ve erkeklere göre üstün özellikler sergilediklerini hatırlatarak, kadınların sıklıkla yaşadıkları park etme sorunu ile ilgili de örnekler paylaştı. Doç. Dr. Sinan Canan kadınlarda araba park etmeyi mümkün kılmayan şeyin üç boyutlu düşünme yetisinin az olmasından kaynaklandığını belirterek, “Erkekler daha üç boyutlu düşünür ve kısa zamanda karar verir. Kadın ve erkeğin adres tarifleri bile farklılık gösterir. Bunun yanı sıra besteciler ve sanatçılar çoğunlukla erkektir. Çünkü erkekler yaptıkları işi kadınlara oranla daha fazla gösterme duyusuna sahiptirler.” diye konuştu.
İnsan beyninin örüntü bilgisi sayesinde anlamsız olan bir fotoğrafı anlamlı bir hale getirmeyi başarabildiğini söyleyen Doç. Dr. Sinan Canan, “Beynin iki yarısının aynı anda kullanılması insanlarda akış diye nitelendirdiğimiz bir durum yaratır. Akış hali insan zihninin en fazla ihtiyaç duyduğu ve en fazla verim alınan halidir. Akış halini yakalayan ve umudunu kaybetmeyen insanlar başarıyı çok daha kolay yakalayabilirler.” dedi.
Doç. Dr. Sinan Canan son olarak insan hayatında beyin kullanılmadan yapılacak bir iş olmadığına dikkat çekerek ‘beynimizi en verimli şekilde kullanalım’ tavsiyesinde bulundu. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Yıldırım’ın Doç. Dr. Sinan Canan’a plaket takdim etmesiyle konferans sona erdi. Ardından Doç. Dr. Canan okurları için kitaplarını imzaladı.