Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) Ahilik Haftası dolayısıyla bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. Karaman Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Karaman Gençlik Merkezi tarafından düzenlenen etkinliğe Karaman Vali Yardımcısı Kenan Eskin, KMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Yıldırım, il müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, davetliler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
“Ahilik Haftası kutlamalarında öğrenci kardeşlerimizle olmak mutluluk verici”
Programın açılış konuşmasını yapan Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Bayram Uysal daha önce kendi bünyelerinde yapmış oldukları Ahilik Haftası kutlamalarını bu yıl üniversitede öğrencilerle birlikte yapmaktan duydukları memnuniyeti dile getirerek, “Üniversitedeki öğrenci kardeşlerimize ahilik hakkında bilgi vermek amacıyla bu yılki etkinliklerimizi burada yapmayı uygun gördük. Etkinliklerimizin öğrenci kardeşlerimizle birlikte gerçekleştirilmesi mutluluk verici. Kutlamaların yapılmasında bize destek veren ve programa katılan herkese teşekkür ediyorum.” dedi.
“Gençlerimizin katılımı çok önemli”
Ticaret İl Müdürü Yusuf Arı ise Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yapmış olduğu akademik çalışmadan bir bölümü dinleyenlerle paylaşarak şöyle konuştu: “Toplumlar kendi tarihleri ve coğrafyalarından aldıkları güç ve özgüven ile çevrelerindeki olaylara ve küresel dünyaya yön verecek stratejiler üretebilirler. Biz, Selçuklular döneminde olsun Osmanlılar döneminde olsun bu vizyona sahip olduk. Bu düşüncenin temel altyapısı ahiliktir. Bu felsefe sizlerle birlikte yeniden güçlenen, eski günlerine dönen Türkiye’nin özleminin bir yansıması. O yüzden gençlerimizin bu işe katılması çok önemli. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
“Ahiliğin esas gayesi bütün insanlığın barış ve huzur içerisinde yaşamasıdır”
Yusuf Arı’nın ardından KMÜ Türk Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İdris Nebi Uysal kürsüye çıktı. Ahiliğin tanımını yapan ve Karaman’daki ahiliğin geçmişi hakkında bilgi veren Doç. Dr. Uysal, “Ahi ve ahilik kelimelerinin anlamı bakımından iki farklı görüş bulunmaktadır. Bunlardan ilki ahiliğin kardeş, kardeşim anlamlarına geldiği konusundaki görüştür. İkincisi ise cömertlik ve eli açık olma gibi anlamlar taşıdığına dair görüş olarak karşımıza çıkmaktadır.” dedi.
Doç. Dr. İdris Nebi Uysal, ahilik teşkilatının 12. yüzyılın ilk yarısından başlayarak 20. yüzyıla kadar Anadolu’nun şehir, kasaba ve köylerinde esnafa ve sanatkâr kuruluşlarına elaman yetiştiren, onların işleyişini düzenleyen bir kurum olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Birliğin ana kaynağı İslam ahlakı ve Türk gelenekleridir. Teşkilatı bu coğrafyada kurup geliştiren ise Ahi Evran Hazretleridir. Ahiliğin esas gayesi esnaf başta olmak üzere bütün insanlığın dünya ve ahirette barış ve huzur içinde yaşamasıdır. Zengin- fakir, üretici-tüketici, emek-sermaye, ürün-hizmet ve kalite arasındaki ilişkiyi düzenlemek teşkilatın öncelikli görevleri arasındadır. Başlangıçta sadece derici, ayakkabıcı, saraç olarak ortaya çıkan ahilik hareketi zamanla bütün esnaf gruplarını bünyesinde toplamış ve Anadolu’nun her köşesine yayılmıştır.”
“Ahi teşkilatının Türk diline ve kültürüne büyük bir etkisi olmuştur”
Ahilerin vakıflar kurarak çeşitli toplumsal sorunları çözmeye çalıştıklarını da dile getiren Doç. Dr. İdris Nebi Uysal bu vakıflardan örnekler verdi. Ahiliğin medeniyetimize sayısız hizmetler sunduğunu ve Anadolu başta olmak üzere Türk ikliminin pek çok yerinde varlık bulduğunu dile getiren Doç. Dr. Uysal konuşmasını şöyle sürdürdü: “Anadolu’da ahiler adına kurulmuş pek çok zaviye vardır. Karaman Beyliği toprakları da ahi teşekküllerinin en verimli olduğu yerlerden biridir. Ahiliğin kurulup gelişmesi ile Türkçe’nin Anadolu’da yerleşmesi ve yazı dili olması arasında yakın bir ilişki vardır. Ahi teşkilatının Türk diline ve kültürüne büyük bir etkisi olmuştur. Ahmed Yesevi’den başlayarak, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Hacı Bayram-ı Veli, Ahi Evran ve daha niceleri hem İslam dinini hem de milli değerleri yaymak için mücadele ettiler ve bunları Türkçe olarak halka ulaştırdılar. Bu isimler hem yerleştikleri şehirleri imar ettiler hem de Türkçe söyleyerek gönülleri fethettiler.”
Doç. Dr. İdris Nebi Uysal son olarak tarihi belgelerin Karaman’da ticaretin her zaman canlı olduğuna işaret ettiğini belirterek Evliya Çelebi’nin 1671 yılında Karaman’ı ziyareti sırasında yazdıklarından örnekler verdi ve Karaman’daki bazı mahallelerin, caddelerin, sokakların ve camilerin isimlerinin ahilik geleneğinden geldiğini söyledi.
Doç. Dr. İdris Nebi Uysal’ın konuşmasının ardından Karaman Gençlik Merkezi tiyatro ve müzik grubu tarafından temsili ‘Şet Kuşatma’ gösterisi ile müzik dinletisi gerçekleştirildi. Son olarak da salondakilere çekilişle hediyeler dağıtıldı.