Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlayan sempozyumun açılışına Vali Murat Koca, Karaman Milletvekili Recep Konuk, Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahim Alan, KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen, Türk Tarih Kurumu Başkan Yardımcısı Ahmet Belada, YÖK Denetleme Kurulu Üyeleri E. Tümg. Hüsmen Akdeniz ve Prof. Dr. Bahadır Akın, İslam Tarihçileri Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şeker, il ve üniversite protokolü, davetliler, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
“Tarih belgelerle konuşulmazsa mitler ve efsaneler ortaya çıkar”
Protokol konuşmalarıyla devam eden sempozyum açılışında söz alan Sempozyum Düzenleme Kurulu Eş Başkanı ve KMÜ Edebiyat Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Münir Oktay, “Tarih belgelerle konuşulmalıdır. Eğer belgelerle konuşulmazsa mitler ve efsaneler ortaya çıkar. Çünkü halk konuşmaya devam eder.” dedi.
Prof. Dr. Oktay, ilki 11-13 Eylül 2014 tarihinde Beyşehir’de düzenlenen ve Eşrefoğulları Beyliğini ele alan Orta Anadolu ve Akdeniz Beylikleri Tarihi, Kültürü ve Medeniyeti sempozyum dizisinin ikincisinde Karamanoğullarının irdeleneceğini ifade ederek etkinlikte 81 katılımcının 71 bildiri sunacağını söyledi.
Prof. Dr. Münir Oktay’ın ardından söz alan Sempozyum Düzenleme Kurulu ve İslam Tarihçileri Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şeker, ilk olarak 2010 yılında Türk Tarih Kurumunda yapılan istişari bir toplantıda Anadolu’da beylikler devrinin henüz bilimsel manada yeterince tartışılmadığı kararı alınması üzerine bu sempozyum dizisini başlattıklarını belirtti. İlk olarak Batı Anadolu Beylikleri hakkında sempozyumlar düzenlediklerini söyleyen Prof. Dr. Şeker, ikinci olarak ise Orta Anadolu Beyliklerini ele aldıklarını ifade etti. Karamanoğulları Beyliği Sempozyumunun diğer sempozyumlar gibi yeni bilgi ve belgelere kapı aralayacağına inandığını belirten Prof. Dr. Şeker, sempozyuma Türkiye’nin 23 farklı üniversitesinden öğretim üyelerinin yanı sıra Azerbaycan, Mısır ve Hollanda’dan araştırmacıların bildiri gönderdiğini söyledi.
“Coğrafya kaderdir”
Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Önder Kutlu ise bu sempozyumun bir nevi Anadolu’nun envanterini çıkarma çalışması olduğunu belirterek “Anadolu sadece savaşlar, kavga ve mücadelelerle geçmedi. Kültür, sanat, estetik, siyaset, hukuk, gündelik hayat ve geçim meselelerini de ilgilendiren farklı boyutları da vardı. Bu bağlamda Anadolu’yu yeniden anlamak, Anadolu’nun değerlerini tekrar hatırlamak üzere burada toplandık.” dedi. Prof. Dr. Kutlu, İbni Haldun’un “Coğrafya kaderdir” sözünü de anımsatarak “Bizim de kaderimiz Anadolu’dur.” şeklinde konuştu.
“Tarih, bugünü ve yarını da ilgilendirir”
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen de “Günümüzde yaşanan olayları doğru anlamak ve geleceğimizi sağlam temeller üzerine inşa etmek istiyorsak tarihimizi iyi bilmek zorundayız. Ancak tarihini bilen ve ondan gerekli dersleri çıkaran milletler, temelleri sağlam devletler kurabilir ve geleceğe ümitle bakabilirler. Bu nedenle tarih bilimi, geçmişi ilgilendirdiği kadar, bugünü ve yarını da ilgilendirmektedir.” dedi. Karamanoğulları Beyliği ile ilgili daha fazla doğru bilgiye sahip olmak için düzenlenen bu sempozyumla birey ve kurum olarak faydalı olmayı hedeflediklerini söyleyen Rektör Gökmen, sempozyuma katkı verenlere teşekkür ederek konuşmasına son verdi.
Törende konuşan Karaman Valisi Murat Koca ise geçmiş dönemler hakkında inceleme ve araştırma yaparak devletin ve milletin geleceğini aydınlatmanın dünyadaki en hayırlı işlerden olduğunu söyleyerek bu sempozyumun Karaman için sevindirici olduğunu ifade etti. Vali Koca, sempozyumla Anadolu’da kurulan en önemli beyliklerden olan Karamanoğulları Beyliğine ilişkin birbirinden ilginç ve güzel pek çok konunun aydınlığa kavuşturulacağına inandığını belirtti.
Açılış oturumuyla devam eden tören programında Prof. Dr. Mehmet Şeker’in başkanlığında Prof. Dr. Tuncer Baykara ve Prof. Dr. Feridun Emecen sunum yaptılar. Sonrasında tören protokolü tarafından Yöresel El Sanatları Karma Sergisi ve Karamanoğulları Eserleri Fotoğraf Sergisinin açılışı gerçekleştirildi.
Üç gün sürecek olan sempozyum, açılış programının ardından iki farklı salonda gerçekleştirilen sunumlarla devam etti.