Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) İslami İlimler Fakültesi tarafından ‘Edebiyat ve İlim’ konulu konferans düzenlendi. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Kemikli’nin konuşmacı olduğu konferansta KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Münir Oktay, Genel Sekreter Ahmet Tüfekci, davetliler ve öğrenciler katıldı.
“Edebiyat ve ilim yekpare bir bütündür”
Konferansın açılış konuşmasını yapan İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halit Çalış, “Bizim medeniyetimizde edebiyatı ayrı; fıkıh, tefsir, kelam ve felsefeyi ayrı olarak değil yekpare bir bütün halinde ele almak gerekir. Edebiyatımızın zarafeti ile fıkıh, hadis ve tefsirin evrensel nitelikteki ilkelerini bütünleştiren, hikmetli bir üsluba ihtiyacımız var. Bugün burada bunun bir örneğini dinleyeceğiz. Katılımınızdan dolayı hepinize şükranlarımı sunuyorum.” diye konuştu.
“Karaman ilmin harmanlandığı bir şehir”
Prof. Dr. Halit Çalış’ın ardından Prof. Dr. Bilal Kemikli kürsüye çıktı. İlmi bizzat tecrübeye dönüştürmek için edebi ve ilmi bilginin her ikisine de sahip olmak ve kişinin bu iki bilgiyi kendisi ile bütünleştirmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Kemikli, “Taklitçi olursanız yeni bir ilim ortaya koyamazsınız. Özgün olmanın yolu vuslattan geçer. Bunu başarabildiğiniz zaman ortaya çıkan eser yıllarca okunur ve hatırlanır. Toplumun ihtiyaçlarını karşılamamız gerekiyor ki geleceğe ulaşabilelim.” dedi.
“Edebiyat ve ilim birbirinden ayrılmaz bir bütündür”
Prof. Dr. Bilal Kemikli edebiyat ve ilmin asla birbirinden bağımsız olarak düşünülemeyeceğini belirterek Tanzimat Dönemi’nden bu yana toplum olarak bir zihin parçalanması yaşandığına dikkat çekti ve şöyle konuştu: “Bu dönemden sonra yeni edebiyat arayışları bizim kendi edebiyatımızı ötekileştirmeye başladı. Cumhuriyet Dönemi’nden sonra ise genelde sanat ve edebiyatla belli bir kesim uğraşır gibi yanlış bir algı oluşturuldu. Bunun yanı sıra ulemanın itibar kaybetmesi ve batı edebiyatının etkisinde kalışımız bizi sanat ve edebiyattan uzak bir noktaya getirdi. Üniversitelerimizde sanattan, şiirden uzak ilim adamları yetişiyor. Bizim sanatı ve şiiri bilen öğrenciler yetiştirmek için ortam oluşturmamız gerekiyor.”
Edebiyatın sadece söz sanatı olmadığını, şairlerin birer söz mimarı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kemikli, “Şiir tıpkı mimarın yaptığının aynısını yapmaktır. Şair de kelimeleri yonta yonta, onlara yeni anlamlar yükleyerek, musiki ve ahenk yükleyerek şiiri ortaya koyar. Mimar olmak için çok çalışmak gerekiyor. Duygu, düşünce, hayal, karakterimiz; bütün bunları dilin imkânları ile ortaya koyabilmektir şair olmak. Bir duruş adamı olabilmektir edebiyat. Edebiyatı sadece söz sanatı olarak görürseniz sürekli başkalarının felsefelerini anlatır durursunuz. Şiir ile ilmi muhakkak buluşturmamız gerekiyor. Bizim medeniyetimizi bu iki kavramla yükseltmemiz gerekiyor. İlimsiz ilham aşılanmamış meyve ağacı gibidir.” şeklinde konuştu.
Karaman’ın ilmin harmanladığı bir şehir olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kemikli, Karaman bölgesinde geçmişten günümüze çok değerli âlimlerin yetiştiğini hatırlatarak üniversitenin ve diğer eğitim kurumlarının da bu geleneği sürdürerek yeni ilim adamları yetiştirmesi gerektiğini savundu. Karaman’daki Hatuniye Medresesini gezme ve inceleme fırsatı bulduğunu söyleyen Prof. Dr. Kemikli, medreselerde yer alan Mührü Süleyman’ın zahir ve batını bilgi bilgiye sahip olmak anlamlarına geldiğini ve Hatuniye Medresesinde bu mühürden iki adet bulunduğunu sözlerine ekledi.
Prof. Dr. Bilal Kemikli konuşmasının son bölümünde öğrencilere seslenerek, “İlim talibi olan genç arkadaşlarım sanattan ve edebiyattan kopuk bir ilim hayatı düşünmeyin. Üniversitede bulunduğunuz dönemde şehrinizi ve onun yetiştirdiği değerleri iyi bilin. Yunus Emre ile Mevlana’yı bilip yetişen insan topluma faydalı bir insan olur. Aşkla çalışalım ve aşkla uğraşalım.” şeklinde tavsiyelerde bulundu.
Prof. Dr. Bilal Kemikli’ye, KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen tarafından plaket takdim edilmesiyle konferans sona erdi.