Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu tarafından “Çocuk İhmali ve Cinsel İstismar” konulu konferans düzenlendi.
Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Konferans Salonunda düzenlenen ve sunumunu Öğr. Gör. Habibe Çalışkan’ın yaptığı konferansa, üniversite personeli ve öğrenciler katıldı.
“Son yıllarda çocuk istismarı ve ihmal giderek artmaktadır”
Öğr. Gör. Çalışkan, “Son yıllarda çocuk istismarı ve ihmal giderek artmaktadır. Çocuk istismarı oranı dünyada yüzde 1 ila yüzde 10 oranında değişirken ülkemizde bu rakam yüzde 10 ila yüzde 53 arasındadır ve duygusal istismar yüzde 78, fiziksel istismar yüzde 24, cinsel istismar ise yüzde 24 oranında saptanmıştır. Ayrıca istismara uğrayan çocukların yüzde 70’i iki ile on yaş arasındadır. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü verilerine göre 2009 yılından 2014 yılına kadar açılan dava sayısı yüzde elli artarak 18 bin 104 oldu.” açıklamasında bulundu.
“Çocuk İhmalleri ve Çeşitleri”
Çocuğa bakmakla yükümlü kişilerin çocuğun gelişimi için gerekli ihtiyaçları karşılamamaları halinde ihmallerin ortaya çıktığını söyleyen Öğr. Gör. Çalışkan, şöyle konuştu: “Çocuk için sağlık, eğitim, duygusal gelişim, beslenme, barınma ve güvenli yaşam gibi gerekli şartların sağlanması gerekir. Çocuk ihmalinde üç farklı çeşit vardır. Çocuğun temel tıbbi ihtiyaçlarının karşılanmaması halinde fiziksel ihmal, okul çağına geldiği halde okula gönderilmemesi durumunda eğitsel ihmal, çocuğa yeterli ilgi ve şefkat gösterilmemesi ve kötü muamelede bulunulması durumunda ise duygusal ihmal açığa çıkıyor. Tüm bu ihmaller karşısında çocuklar üzerinde gelişim geriliği, davranış ve iletişim problemleri, suça yönelme gibi farklı etkileri ortaya çıkıyor.”
“Çocuk İstismarları”
Çocuk istismarı hakkında bilgi veren ve fiziksel, duygusal, ekonomik ve cinsel olmak üzere dört çeşit istismar olduğunu söyleyen Öğr. Gör. Çalışkan, “Son zamanlarda cinsel istismar olayları hızla artıyor ve yaşanılan vakaların sadece yüzde 10-15’i bildirilmektedir. Cinsel istismara uğrayanların yüzde 71’i kız, yüzde 29’u erkektir. İstismarcıların ise yüzde 96’sı erkek ve yüzde 80’i çocuğun tanıdığı birisidir. İstismar halinde en savunmasız grup ise engelli çocuklardır.” dedi.
Öğr. Gör. Çalışkan, cinsel ilişkilerin en önemli alt grubunu aile içinde yaşanılan ‘ensest’ ilişkinin oluşturduğunu söyleyerek “Bu ilişki biçiminde değişik risk faktörleri vardır. Bunlar ebeveyn olmaması, tek odada kalınması, ebeveynin üvey olması, anne ve babanın çocukluk döneminde istismara maruz kalması, aileye gelen gidenin çok alması gibi nedenlerdir.” açıklamasında bulundu.
“Çocuklarınıza dokunulmayı reddetmeyi ve sınırlar koymayı öğretin”
Cinsel istismarların çocuk üzerinde bıraktığı etkilere değinen Öğr. Gör. Çalışkan, “Çocuklarda fiziksel olarak karın ağrısı, kusma, dudak ve genital bölgelerde şişme, kızarıklık, psikolojik olarak uyuyamama, kabus görme, öfke patlamaları, suçluluk ve utanma duygusu, içe kapanma, davranışsal olarak da evden kaçma, aşırı temizlenme ihtiyacı, suça yönelme gibi durumlar ortaya çıkıyor.” dedi.
Öğr. Gör. Çalışkan, çocukları cinsel istismardan korumak için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: “Çocuklarınıza güvenliklerini sağlamayı, bedenlerini korumayı, hayır demeyi, yardım istemeyi, her türlü sorunu paylaşabileceklerini, her zaman sır saklanamayacağını, yabancılarla konuşmamayı, dokunulmayı reddetmeyi ve sınırlar koymayı öğretin.”
Konferansın sonunda Öğr. Gör. Çalışkan, “Her vatandaş çocuğa karşı işlenmekte olan istismar suçunu bildirmekle yükümlüdür. Suçun bildirilmemesi halinde gerekli yaptırımlar uygulanmaktadır.” diyerek sözlerine son verdi.