Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Mühendislik Fakültesinin mezuniyet töreni gerçekleştirildi. Törene KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ahmet Yıldırım ve Prof. Dr. Osman Çevik, üniversite personeli, öğrenciler ve aileleri katıldı.
“Gururla taşıyacağınız bir apoletiniz var”
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan törenin açılış konuşmasını yapan KMÜ Rektör Yardımcısı ve Mühendislik Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Ahmet Yıldırım, “Fakültemizin ikinci mezuniyet törenini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Fakültemizden mezun olan öğrencilerimizin sevincini paylaşmak, fakültemizin ülkemize kazandıracağı, mesleğinde yetkin genç mühendisleri şerefle uğurlamak için buradayız.” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çok değerli öğrencilerimiz, dört yıl emek vererek hayatınızın zorlu bir sürecini başarıyla tamamladınız. Geriye dönüp baktığınızda zor bir eğitim sürecinden geçtiğinizi ve birçok engeli aştığınızı göreceksiniz. Yalnız unutmayınız ki hayatın zorlu ve engebeli yolları sizin için esas şimdi başlıyor. İnanıyorum ki yapacağınız işlerde burada aldığınız son derece güncel ve üst düzey bilgilerle, kısa zamanda iyi kariyerlere sahip olacak ve önemli başarılara imza atacaksınız. Unutmayınız ki sizler Akademik Teşvik Puanlamasında 109 devlet üniversitesi içinde 17’nci sırada olan bir üniversitenin, Türkiye 7’ncisi olan fakültesinden mezun oluyorsunuz. Bu apoleti gururla taşıyabilirsiniz. Siz meslek hayatınızda inşallah başarılara koşarken, ülkemize hizmet etmede yarışırken üniversitemizi daha da yüceltecek ve bizleri gururlandırmaya devam edeceksiniz.”
Prof. Dr. Ahmet Yıldırım konuşmasının devamında öğrencilere tavsiyelerde bulunarak, “Genç mühendis meslektaşlarımız, milli ve manevi değerlerimizi ön planda tutarak, şahsınız, aileniz ve ülkemiz için çok ama çok çalışmaya devam edin. Asla dürüstlükten ayrılmayın ve unutmayın ki sadece ülkemizin değil, tüm insanlığın sizin gibi iyi yetişmiş mühendislere ihtiyacı vardır. Sizleri bugünlere getirmek için her türlü fedakârlığı yapan ailenizi, ülkenizi ve üniversitenizi unutmamanızı istirham ediyor, bundan sonraki hayatınızda üstün başarılar ve mutluluklar diliyorum. Yolunuz ve bahtınız açık olsun.” dedi.
Prof. Dr. Ahmet Yıldırım konuşmasının son bölümünde ise ailelere ve fakülte personeline teşekkür ederek, “Pek kıymetli aileler, doğdukları andan itibaren üzerine titrediğiniz, büyük özveri ve emeklerle bugünlere getirdiğiniz gözbebekleriniz evlatlarınızı ülkemize hizmet etmeleri için bugün üniversitemizden uğurluyoruz. Evlatlarınızın bu başarıya ulaşmasında sizden aldıkları desteğin payı çok büyüktür. Bunun için herkesin huzurunda kendimiz ve onların adına sizlere çok teşekkür ediyorum. Değerli akademik personelimiz, bu gurur tablosunun en büyük mimarları sizlersiniz. Öğrencilerimizi fakültemize geldikleri andan itibaren bir cevher gibi itina ile işleyerek, onları hayatın her alanında önemli başarılara imza atacak mühendisler haline getirdiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Fakültemizin idari personeline de göstermiş oldukları özveri ve gayretten dolayı sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Sizler de bu başarı hikâyesinin gizli kahramanlarısınız. Emeğinize ve hoşgörünüze teşekkürler. Ayrıca öğrencilerimizin teknik gezi dönüşünde geçirdikleri elim kazada hayatını yitiren Melek Genç kızımıza Allah’tan rahmet diliyor, şehit mertebesine dâhil edilerek cennetini nasip etmesini niyaz ediyorum. Halen tedavileri süren öğrencilerimize de acil şifalar diliyorum.” şeklinde konuştu.
“İyi bir mühendis olmaktan daha önemlisi iyi bir insan olmaktır”
Törende söz alan KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen de konuşmasına kazada hayatını kaybeden Melek Genç’i anarak başladı. Prof. Dr. Sabri Gökmen, “Bu talihsiz kazada öğrencimizi kaybetmenin bizleri ve üniversitemiz ailesini çok derinden üzdüğünü belirtmek istiyorum. Melek Genç kardeşimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine ise sabırlar diliyorum. Ayrıca tedavileri devam eden kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum.” dedi.
Prof. Dr. Sabri Gökmen konuşmasını şöyle sürdürdü: “Eğitim-öğretim ve araştırmalarda dünya standartlarını yakalamayı, nitelikli insan gücü yetiştirmeyi, bulunduğu bölge ve ülkeye her türlü katkı vermeyi ve ‘sıradan değil aranan üniversite’ olmayı hedefleyen üniversitemiz bu hedeflerine emin adımlarla ilerlemektedir. Ben inanıyorum ki üniversitemiz bu ülkenin ihtiyacı olan genç nesilleri yetiştirmekle kalmayıp aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetinin ihtiyaç duyduğu yeni bilgi ve teknolojileri üretme sorumluluğunu üstlenen üniversiteler arasında yerini alacaktır.”
Prof. Dr. Sabri Gökmen konuşmasının devamında ailelere ve öğrencilere seslenerek şöyle konuştu: “Kıymetli aileler, biricik evlatlarınızı bizlere güvenerek emanet ettiniz. Onların daha donanımlı bireyler olmaları için her zaman yanlarında yer aldınız ve destek verdiniz. Bize olan güveniniz ve destekleriniz için sizlere teşekkür ediyorum. Bugün sevinmeyi en çok hak edenler sizlersiniz. Bizler de dört yıl önce sizlerden emanet aldığımız evlatlarınızı daha donanımlı, daha bilgili, özgüvenleri yüksek ve hedefleri olan bireyler olarak sizlere geri vermenin gururunu yaşıyoruz. Öğrenci kardeşlerimizin bugünlere gelmesinde emek veren bütün akademik ve idari personelimize de teşekkür ediyorum. Sevgili öğrenci kardeşlerim, hayatınızın zorlu bir dönemini geride bırakıyorsunuz. Şunu unutmayalım ki üniversiteler mezunları ve mensupları sayesinde yaşarlar. Biz mezunlarımızın ve mensuplarımızın başarıları, hayatlarındaki örnek kişilikleri ile var olmaya devam edeceğiz. Biz sizleri asla unutmayacağız, sizler de bizleri unutmayın. İyi bir mühendis olmaktan daha önemlisi iyi bir insan olmaktır. Ahlaklı, güvenilir ve çalışkan bir birey olmak her şeyden önemlidir. Bugün en çok ihtiyacımız olan şey budur. İşinizi iyi yapın çünkü kaliteli işin her zaman alıcısı vardır. Hepinizi yürekten kutluyor, bundan sonraki hayatınızda sizlere başarılar diliyorum.”
“İnsan ilk önce kendini yenmeli”
Prof. Dr. Sabri Gökmen’in ardından fakülte birincisi Mustafa Çağlar Candan kürsüye gelerek duygularını paylaştı. Konuşmasına geçtiğimiz ay hayatını kaybeden Melek Genç’i anarak başlayan Candan, kazada yaralananlara da acil şifalar diledi.
Mustafa Çağlar Candan, annesi ile arasında geçen bir diyalog sonrası hayatında önemli değişiklikler yaşadığını anlatarak, “O günden sonra hayatımda her zaman ilke edindiğim bir düstur var. İnsan ilk önce kendini yenmeli. Ben her zaman ilk önce kendimi yenmeye çalıştım, kendimle mücadele ettim. Hayatta insanın en büyük engeli yine kendisidir. İnsan kendini yenmeyi başarırsa her şeyi yenebilir. Bugün birinci olarak burada yer aldığım ve anneme verdiğim sözümü tuttuğum için çok mutluyum. Bana bu duyguları yaşamayı nasip ettiği için Allah’a sonsuz şükürler olsun. Başarı elbette ki kolay olmadı. Bu süreçte yanımda olan aileme, hocalarıma ve arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.” diye konuştu.
Konuşmasının ardından Mustafa Çağlar Candan, isminin yazılı olduğu plakayı mezuniyet kütüğüne çaktı. Daha sonra fakültede dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Diplomalarının dağıtılmasının ardından öğrenciler hep birlikte keplerini havaya fırlatarak mezuniyet sevinci yaşadı.