Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ), İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Karaman’daki okullarda görev yapan öğretmenlere yönelik düzenlenen eğitim seminerine ev sahipliği yaptı.
“Geleceğimiz sizlerin verdiği emekler üzerine şekillenecek”
Seminerin açılış konuşmasını yapan Karaman İl Milli Eğitim Müdürü Asım Sultanoğlu, öğretmenlerin yıl boyunca çok ciddi emekler sarf ettiğini belirterek öğretmenlere hem zihnen hem bedenen dinlenmiş bir şekilde tatilden dönmeleri temennisinde bulundu.
Asım Sultanoğlu, ülke olarak genç bir beşeri sermayeye sahip olduğumuzu hatırlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu sermayemizi yöneten ve yönlendiren, geleceğe hazırlayan, kalite kazandıran sizlersiniz. Bu memleketin geleceği sizlerin elinde ve sizlerin verdiği emekler üzerine geleceğimiz şekillenecek. İnanıyorum ki ülkemiz çok daha güzel, çok daha iyi günlere gidecektir. Bunun için gerekli çabayı gösterdiğinizi biliyorum. Burada bulunarak bu çabanızın üzerine bir şeyler daha katmanın gayreti içerisinde olduğunuzu görmekteyim. Gençlerimize kattığınız her değer için ayrı ayrı hepinize teşekkür ediyorum.”
“Sevgi ile bilgi arasında güçlü bir bağ vardır”
Asım Sultanoğlu’nun ardından konuşan ve öğretmenlere ‘Erdemli Bireyler Yetiştirilmesinde Öğretmenlerin Rolü’ konulu seminer veren KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen ise konuşmasına sahnede bir rektör olarak değil meslektaş olarak yer aldığını belirterek başladı ve “Öğretmenlik, dünyanın en güzel mesleklerinden biridir. Dünyaya yüz kere gelme imkânım olsa yine akademisyen olmak isterdim.” dedi.
Erdemli bireyler yetiştirmenin gezegendeki bütün insanlığın ihtiyacı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sabri Gökmen, meslek sahibi insanlar yetiştirmenin yanında iyi insanlar yetiştirmenin daha önemli olduğunu vurgulayarak, erdem sahibi olmayan insanların bilgisinin, tecrübesinin ve yeteneğinin faydasından çok zararı olacağını ifade etti.
Yaratılmış her şeyin bir fıtratı olduğunu söyleyen Rektör Sabri Gökmen konuşmasına şöyle devam etti: “Dünyanın neresine giderseniz gidin bütün insanların ortak bir özelliği mevcuttur. İnsanların fıtratına uygun davranırsak onları mutlu ederiz. Mutlu olmanın yolu mutlu etmekten geçer. Mutlu olmak isteyenler değil, mutlu etmek isteyenler mutlu oluyor. Fıtrata uygun davranmak orijinal yazılıma uygun davranmak, yani ahlaklı olmaktır. Nasıl ki bilgisayarda orijinal yazılımı bozan virüsler varsa insanın fıtratını bozan virüsler de vardır. Bunlardan birisi de haram lokmadır. Yediğimiz ve yedirdiğimiz lokmaya dikkat edelim. Haram lokma yemiş birisinin erdemli olması mümkün değildir.”
Eğitimci olmanın fıtrata uygun davranmak için çok uygun bir meslek olduğuna vurgu yapan Rektör Gökmen, “Dünyanın en güzel eylemi olan sevmek, bireyin içerisindeki potansiyeli harekete geçirecek, bireyleri erdemli kılacak en büyük güçtür. Bazen dokunarak, bazen el sıkarak, bazen tebessüm ederek gösterilen sevgi aslında yüreklere dokunmaktır. Bugün böyle bir dokunuşun sayesinde sizlerin huzurundayım.” dedi.
Üniversite sınavına girmeyi dahi düşünmezken lisedeki hocasının dokunuşu sayesinde sınav başvurusu yaptığını dile getiren Gökmen, “Bu açıdan bakıldığında öğretmenlerin gençlerin geleceğini belirlemede çok büyük etken olduğunu görmekteyiz.” dedi.
“Dersi sevdirmek yerine kendinizi sevdirin, öğrenci sizi severse dersi de sevecektir”
“Ne kadar severseniz o kadar bilirsiniz, ne kadar severseniz o kadar verirsiniz ve o kadar sevilirsiniz. Sevgi ile bilgi arasında yüksek bir korelasyon vardır.” şeklinde konuşan Gökmen, öğrencileri suya benzeterek şunları dile getirdi: “Suyun iki özelliği de öğrencilerde vardır. Bunlardan ilki suyun bulunduğu kabın şeklini aldığı gibi öğrenci de öğretmene göre şekil alır. İkincisi ise su hep bir yolunu bularak aşağı doğru akar, öğrenci de bir tarafa doğru akar. Evdeki çocuğumuzun, okuldaki öğrencimizin ne tarafa akacağını belirleyecek olan bizleriz. Bu açıdan bakıldığında erdemli birey olma ve erdemli bireyler yetiştirme gayreti içerisinde olan bizler kullandığımız kelimelere ve cümlelere dikkat etmeliyiz. Çünkü güzel söz kökleri güçlü ağaca benzer, her koşulda meyve verir. Erdemli insan yetiştirmek için eğitici bir dil, dikkatli bir kulak, imanlı bir kalbi eksik etmeyin.”
Hayattaki bütün meslekleri kutsal, anlamlı ve önemli bulduğunu söyleyen Prof. Dr. Sabri Gökmen, “Allah, insanları mesleğine göre değil mesleğini yapış şekline göre değerlendirir. Hangi mesleği yaptığınızdan daha önemlisi mesleğinizi nasıl yaptığınızdır.” şeklinde konuştu.
Gökmen, bir bireyi değiştirmek için önce o bireyin zihnini değiştirmek gerektiğini ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ön yargılarımızdan kurtulmamız gerekiyor. Bana göre öğrenemeyen öğrenci yoktur, öğretemeyen öğretmen vardır. Yaptığımız işin güzel sonuçlar vermesini istiyorsak o işi emek vererek yapmalıyız. Allah bizi sonuçtan değil, niyetimizden ve gayretimizden hesaba çekecektir. Otuz yıllık akademisyenliğim boyunca hiçbir öğrencimi söylediğim bir söz veya yaptığım bir hareketten dolayı üzmedim. Öğrencilerimizin hayallerini yok etmek bütün insanlığı öldürmek gibidir. Öğretmeni sevmek dersi öğrenmek için büyük bir etken. Dersi sevdirmek yerine kendinizi sevdirin. Öğrenci sizi severse dersi de sevecektir.”
Öğrencilik ve öğretmenlik yıllarından hatıralarını paylaşan Prof. Dr. Sabri Gökmen konuşmasının sonunda öğretmenlere teşekkür ederek mesleklerinde başarılar diledi.