Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Birimi Basın Bildirisi No: 159 19.10.2011
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nde, 2011–2012 eğitim-öğretim yılında yurt dışından kabul edilen 9 öğrenci öğrenimlerini sürdürüyor. Uluslararası Öğrenci Programı Yürütme Kurulunca değerlendirilen başvurular sonucunda farklı ülkelerden gelen öğrencilere kapılarını açan Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nde, 2010 yılında kabul edilen 3 öğrenci ile birlikte toplam 11 yabancı uyruklu öğrenci öğrenim görüyor.
Konuya ilişkin açıklama yapan KMÜ Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen “uluslararası düzeyde akademik faaliyet yürütmek ve ülkelerarası öğrenci değişimine yönelik iletişimi oluşturabilmek amacıyla yurtdışından gelen misafir öğrenciler için üniversitemizin kapılarını açtık. Birer kültür elçisi olarak atfettiğimiz misafir öğrencilerimizi uluslararası anlamda ülkemizi tanıtma, bilimsel katkı verme, kültürümüzü paylaşma ve Karamanımıza özgü misafirperverliği yaşatmak için önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Üniversitemize gelen misafir öğrencileri kendi çocuklarımız gibi benimsiyoruz. Onları üniversitemizde en iyi şekilde ağırlamayı, meslek sahibi yapmanın ötesinde hayata hazırlamayı hedefliyoruz” dedi.
Makedonya, Fas, Senegal, Kırgızistan, Türkmenistan ve Bulgaristan’dan gelen toplam 11 yabancı uyruklu öğrenci, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nde Kamu Yönetimi, İşletme, İktisat, Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih ve Çocuk Gelişimi bölümlerinde eğitim alacaklar.
Bahtiyar Hudaybergenov, Djibril Gueye, Ertan Mehonikj, Gozel Valiyeva, Gyuldzhan Ahmed, Judjer Feradov, Yassir Chihi, Zafarbek Karimov isimli öğrenciler, kendi ülkelerinden ve ailelerinden kilometrelerce uzakta üniversite eğitimi almak için geldikleri Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’ne hızlı ve kolay şekilde uyum sağladıklarını belirttiler.
Kırgızistan’lı Zafarbek Karimov, kendisini Karaman’da ailesinin yanında hissettiğini belirtti.
Fas’tan Karaman’a işletme eğitimi almak için gelen Yassir Chihi, arkadaşları ile yakın dostluklar kurduklarını, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nden mezun olunca da Türkiye’de çalışmak istediğini, Türkçeyi çok sevdiğini ve arkadaşlarına zaman zaman anadili olan Arapça öğrettiğini ifade etti.