KMÜ’DE ‘ÖZEL EĞİTİM GÜNLERİ’ KONULU PANEL DÜZENLENDİ

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında ‘Özel Eğitim Günleri’ konulu panel programı düzenlendi.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan panel, Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Çevik’in açılış konuşması ile devam etti.

“Asıl engel önyargılardır”

Dr. Öğr. Üyesi Çevik, “3 Aralık; Birleşmiş Milletler’in 1992 yılında almış olduğu karar sonrası ‘Uluslararası Engelliler Günü’ olarak ilan edilmiştir. 3 Aralık Dünya Engelliler günü,  kutlanacak veya bayram yapılacak bir gün değil, karşılaşılan sorunların gündeme getirileceği ve bunların çözümü için yapılabileceklerin ele alınacağı bir tarihtir. Günümüzde artık engellilik; görmemek, duymamak, yürüyememek ya da başka bir fonksiyon kaybı değildir. Asıl engel, hayatın her alanının erişilebilir olarak düzenlenmemesi ve ‘sen bunu yapamazsın’ şeklinde ortaya çıkan önyargılardan kaynaklanmaktadır. Özel gereksinimli kardeşlerimizin toplumla bütünleşmesinin önündeki en büyük ön yargılardan birisi de eğitim konusunda karşılaştıkları engellemelerdir. Bu noktada Özel Eğitim Uygulama Ve Araştırma Merkezimiz bu kardeşlerimize bir köprü olma yolunda taşın altına elini koymaya hazır vaziyette; akademik, dinamik ve stratejik çalışmalar için kollarını sıvamış durumdadır.” şeklinde konuştu.

“Öğretmenlik sanattır”

Açılış konuşmasının ardından ilk olarak söz alan Necmettin Erbakan Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Süleyman Arslantaş, ‘Özel Eğitimde Paydaşlar: Okul, Aile ve Öğretmen’ konulu sunumunu gerçekleştirdi.

Dr. Öğr. Üyesi Arslantaş, “Çocuklar okul öncesinde hazneyi geliştirmeyi, ilkokulda merak duygusunu, ortaokulda nasıl öğreneceğini, lisede hayatına yön çizip ilerlemeyi, üniversitede ise uzmanlaşmayı öğrenir. Hangi çağ olursa olsun çocuğun bireysel özelliklerini anlamalı ve ona göre davranmalıyız. Fakat artık çocuk yerine her şeyin yapıldığı bir çağdayız. Öğretmenler sınıf için genel bir çalışma, yavaş kalanlar için de ek bir etkinlik yapmalıdır. Öğretmenlik sanattır; insan olarak öğrencilere bir şeyler katılmalı ve onlara ileride taşıyabilecekleri bir resim çizilmelidir. Aile ve öğretmenler tutarlı, kararlı ve sabırlı olmalıdır. Kendi terminolojisini kullanan eğitimciler olmalıyız.” dedi.

“Özel Eğitim”

Karaman Rehberlik Araştırma Merkezi (RAM) Özel Eğitim Merkezi Bölüm Başkanı İbrahim Pat ise ‘Tanılama ve Değerlendirmede Öğretmenin Rolü’ konulu sunumunda özel eğitim, özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin sınıflandırması, tanılama, yönlendirme, RAM’lar tarafından önerilen özel eğitim hizmetleri gibi konularda açıklamalarda bulundu.

Pat, öğretmenlerin vereceği objektif bilgilerin çok önemli olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi: “Özel eğitim; çoğunluktan farklı ve özel eğitim ihtiyacı olan çocuklara sunulan, özel yetenekli olanların yetenekleri doğrultusunda en üst düzeye çıkmasını sağlayan, yetersizliğin engele dönüşmesini önleyen, engelli bireyi kendine yeterli hale getirerek toplumla kaynaşmasını ve bağımsız, üretici bireyler olmasını desteklen bir eğitim olarak tanımlanmaktadır. Her bireyin yetersizliği kendine özgü olmasına karşın, tanılanması, ihtiyaçlarının belirlenmesi, eğitimlerinde daha uygun düzenleme ve planlamaya yol gösterici olması için ortak özelliklerine ve eğitim ihtiyaçlarına göre sınıflandırma yapılmaktadır. Özel eğitime ihtiyacı olan bireyler; zihinsel, bedensel, işitme, görme, dil ve konuşma güçlüğü, özel öğrenme güçlüğü, otizm spektrum bozukluğu, dikkat eksikliği, hiparektivite bozukluğu, duygu ve davranış bozukluğu ile özel yetenekli olan bireyler olarak sınıflandırılmaktadır.” 

Panelin diğer bir konuşmacısı olan Necmettin Erbakan Üniversitesi Otizm Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Öğr. Gör. Fatih Koçak ise ‘Türk Eğitim Sistemi İçerisinde Özel Eğitim’ konusuna değinerek, “Türk eğitim sisteminde yazan her şey çok profesyonel fakat uygulamaya dönme noktasında sıkıntılar söz konusu. Kendi çocuklarımıza nasıl davranıyorsak özel eğitime ihtiyacı olan çocuklara da öyle davranmalıyız. Bizim kadar her hakka onlar da sahipler unutmamalıyız.” dedi.

“Engelliler konusunda hep birlikte farkındalık oluşturmalıyız”

Panelin son konuşmacısı olan KMÜ Engelli Öğrenci Birim Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Başakonak ise ‘Öğretmenin Manevi Yeterlilikleri’ konu başlığı ile dinleyenleri aydınlattı.

Dr. Öğr. Üyesi Başkonak, “Öğretmenin; öğretme, idare ve yönetim, mesleki konu alanı ile uzmanlık ve öğrenci danışmanlık görevi vardır. Öğretmenlik mesleğinin yapılabilmesi için bu mesleği yapacak kişinin alanında uzman olmasının yanı sıra görev ve sorumlulukların üstesinden gelebileceğine olan öz yeterliliğinin yani kendine olan inancının da tam olması gerekmektedir. Öğretmenler özel eğitime ihtiyacı olan bireylere karşı sabırlı, hoşgörülü, şefkatli, gerçekçi, özverili olmalıdır. Ayrıca öğrenciden dolayı aileyi beklenti içine sokmamalı, hallederizci tavır içinde olmamalıdır. Engelliler konusunda toplum içerisindeki ön yargıyı yıkıp hep birlikte farkındalık oluşturmalıyız. Peygamber Efendimizin de bu konu ile alakalı pek çok hadis-i şerifi bulunmaktadır.” diyerek sözlerini noktaladı.

Panel katılımcıların sorularının cevaplandırılmasının ardından plaket takdimiyle sona erdi.