Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından “Nuri Pakdil” konulu söyleşi düzenlendi.
KMÜ Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turan Karataş'ın konuşmacı olarak katıldığı ve geçtiğimiz ay hayatını kaybeden yazar, şair ve düşünür Nuri Pakdil'in anlatıldığı söyleşiye üniversitenin akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı.
Nalıncılar Kültür Evi’nde gerçekleştirilen söyleşide Prof. Dr. Karataş; Nuri Pakdil'i tanımanın önemini vurgulayarak şöyle dedi: “Nuri Pakdil, Sezai Karakoç'un 'Yoktur gölgesi Türkiye'de' diyerek aradığı az adamlardan birisidir. Türkiye'nin düşünce, sanat, edebiyat üreten iki kanadından birine mensuptur. Karşı olabilirsiniz, karşı kanada mensup da olabilirsiniz, fakat ona bilgisiz, ona ilgisiz, ona kayıtsız kalamazsınız. Yoksa kendinizi 'düşünür, yazar, şair' bu sıfatlardan hangisiyle adlandırırsanız adlandırın, adınızdan ve kimliğinizden eksilirsiniz. Sezai Karakoç'un şirini bilmeyen bir şair ya da şiirseveri düşünmek nasıl zorsa Nuri Pakdil'in de Edebiyat Dergisi'yle yarattığı sarsıntıdan, edebiyat ve düşünceyi bir şiirde buluşturan müthiş denemelerinden uzak kalmayı düşünmek de öyle zordur."
Karataş söyleşiye konu olan Pakdil'in eserlerinde kullandığı dildeki tezatlıklara dikkat çekerek konuşmasına şöyle devam etti: "Pakdil bazı çevrelerce dilinden dolayı çok yadırganmıştır. Düşünceleri Akif'in düşüncelerine benzeyen bir adam nasıl olur da Nurullah Ataç'ın dilini kullanır diyerek eleştirilmiştir. Kendisi 'Son yüzyıl içinde dilimizin kavramları o kadar aşındı ki bizim kendimizi izah için yeni kavramlara, yeni sözcüklere ihtiyacımız var' derdi. Mesela 'Tanrı öğretisi' Kuran-ı Kerim yerine kullandığı, 'Önderimiz' ifadesi de Peygamber Efendimiz yerine tercih ettiği kelimelerdir. Adı anıldığında aklıma gelen ilk kavram biat, onun bir kitabının adıdır fakat aynı zamanda onun dilinde yaratıcıya olan tam inançtır. İkincisi devrimciliktir ama yaygın bilinen tarifin aksine ona İslam devrimcisi denebilir. Bir diğer kavram da ilkeliliktir ki bu, duruşu ifade eder. Eylem de onun en sevdiği sözcüklerden birisidir; Pakdil düşünsel bir eylemcidir. Heybesi aydınlık dolu uç beylerinden birisidir. Sorumluluk anıtı bir insan olduğu herhangi bir eserine bakıldığında anlaşılır."
Program, karşılıklı fikir alışverişi ve soruların cevaplandırılmasının ardından sona erdi.