Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Rektörlüğü tarafından her hafta gerçekleştirilen Yunus’un Gönlü Çalab’ın Tahtı adlı programın 16’ncı hafta konusu 'Karamanoğulları' oldu.
Üniversitede "2021 Yunus Emre ve Türkçe Yılı" kapsamında düzenlenen ve Muhammet Ali Orak'ın hazırlayıp sunduğu programda İnönü Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Yahya Başkan, Karamanoğulları'nın tarih sahnesindeki yeri konusunda ayrıntılı bilgi verdi.
Program Yöneticisi Muhammet Ali Orak'ın sorularını yanıtlayan Doç. Dr. Yahya Başkan ilk olarak Karamanoğlu Mehmet Bey'in dedesi Nure Sofu hakkında açıklamalarda bulundu ve "Mehmet Bey'in babası, Karaman Bey'in babası Nure Sofu’dur. Nure Sofu'nun efsaneleşmiş bir hayatı söz konusudur. Anadolu Beylikleri içerisinde Oğuz taifesinden olduğu kayıtlı olan Nure Sofu'nun Azerbaycan tarafından, Şirvan oğullarından geldiği bilinmekte. Nure Sofu Ermenilerle de mücadele eden bir Türkmen büyüğü olarak karşımıza çıkıyor.” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Başkan, "Karaman Bey ise Nure Sofu'nun oğlu. Karaman Bey'in Balkusan'da türbesi var. Karaman Bey'in Konya'ya geldiği ve Konya'yı İlhanlılardan almak istediği kaynaklar arasında bulunuyor." dedi.
“Karamanlı Devleti yıkılıncaya kadar Larende hep başşehir olarak kaldı”
Doç. Dr. Başkan konuşmasının devamında şunları dile getirdi: "Karamanoğulları ilk olarak Balkusan'a geldiler. Balkusan Ermenek'te bir yer. Daha sonra Larende’ye geldiler. Karamanlılar Konya'yı aldı ama Karamanlı Devleti yıkılıncaya kadar Larende hep başşehir olarak kaldı. Karamanoğulları’nın iki önemli türbesi var; birisi Ermenek'te, birisi de Karaman’da. Konya’da hiçbir Karamanoğulları hükümdarı türbesi mevcut değil. Dolayısıyla Karamanlılar Konya'yı hiçbir zaman başşehir olarak kullanmadılar. Karamanoğulları Ermenek ve Larende’de saray yaptırdılar. Devlet merkezi hep Larende oldu."
Doç. Dr. Başkan, Karamanoğlu Mehmet Bey'in Konya’yı kuşatması konusuna da değinerek şunları söyledi: "Karamanlıların Karaman Bey’den itibaren amacı Larende’yi ve Konya'yı elde etmekti. Konya merkezi elde etmek ve buradaki siyasi boşluğu doldurmak hedefleri arasındaydı. Mehmet Bey Konya'yı kuşatarak ele geçirdi, Türkçeyi resmi dil ilan etti. Devlet dilinde ve yazışmalarda Türkçe kullanılacak diye ferman yayımladı. Tarihte ilk kez bir bey çıkıp ‘Türkçe konuşacaksınız’ dedi. Bu başlı başına çok büyük bir olaydır ve Türkçeye ne kadar önem verdiğinin de bir göstergesidir. Bunun yanı sıra kitabeler Arapça yazılmaya devam etti. Ortaçağ Anadolusu’ndan 1450'lere kadar bütün kitabeler Arapçadır ve bu bir gelenektir. 1500'lerden sonra yavaş yavaş Türkçe kitabeler kullanılmaya başlanmıştır. Artık Arapça gramer kitaplarının dışında medreselerde bütün kitaplar da neredeyse Türkçe kaleme alınmıştır."
Programda Karamanoğlu ve Osmanlı mücadelesine de değinen Doç. Dr. Başkan ayrıca ilk Osmanlı Medresesi ile ilk Karamanoğulları medresesinin yapıldığı tarihin birbirine çok yakın olduğunun altını çizerek “Devlet bürokrasisinde medrese eğitimi çok önemli bir yerdedir." açıklamasında bulundu.
KMÜ 15 Temmuz Konferans Salonu’ndan canlı yayınlanan programda ayrıca 'Gezdim Karaman'ı Gördüm Konya'yı', 'Şafak Söktü Yine Sunam Uyanmaz', ‘Daha Senden Gayri Aşık mı Yoktur', 'Sen Bir Aysın', 'Aman Karamanlı' türküleri de izleyiciyle buluştu. Program, üniversitenin resmi Youtube ve Facebook hesaplarından da canlı olarak verildi.