Karaman'da düzenlenen Vakıflar Haftası kutlamaları tüm hızıyla devam ediyor.
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından bu yıl ‘Sahip Ata Fahrettin Ali’nin Hankahındayız’ sloganıyla başlayan Vakıflar Haftası kutlamalarının üçüncü gününde bir dizi etkinlik düzenlendi.
Kutlamalar kapsamında Hatuniye Medresesi’nde gerçekleştirilen programa Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Rektörü Prof. Dr. Namık Ak, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Ertekin, Vakıflar Bölge Müdürü Nurullah Osmanlı, il müdürleri, davetliler, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan program açış konuşmaları ile devam etti.
"Vakıflar insanlara iyilik yapmayı göstermek için dinimizin ve geleceğimizin bir parçasıdır"
Programda ilk olarak söz alan Vakıflar Bölge Müdürü Nurullah Osmanlı, Vakıflar Haftasının tarihçesi hakkında bilgi vererek şunları söyledi: "Devlet geleneğimiz içinde vakıflar büyük bir önem taşıyor. İnsanlara iyilik yapmayı aşılayan vakıflar aynı zamanda dinimizin ve geleneğimizin de bir parçasıdır. Karaman’da 84 adet vakıf eseri var. Bu eserlerin tamamı vakfetme kültürünün eseridir. Bu kültürün devamını sağlamak adına bu vakıf geleneğini öğrenmemiz ve öğretmemiz gerekiyor. Bu sürekliliğin sağlanması için vakıflarımızın varlığı büyük önem taşıyor. Önemli olan bu yapıların kendisinden ziyade misyonunu devam ettirmektir. Bu konunun özelikle gençlerimize iyi aktarmalıyız."
"Vakıflar sosyal dengenin sağlanmasında büyük bir özveri göstermektedirler"
Rektör Prof. Dr. Namık Ak ise "Maddi açıdan bakıldığında kişisel bir çalışmanın ya da gayretin ürünü olarak elde edilen varlığın yine gönül rızası ile paylaşılmasını öngören vakıf sistemi, Türk-İslam medeniyeti tarafından yüzlerce yıl öncesinden uygulamaya konulmuş ve devletimizin köklerini oluşturan Selçuklu ve Osmanlı devletleri tarafından en iyi örneklerini bizlere sunmuştur. Gerek Karamanoğulları gerekse Selçuklu ve Osmanlı Devletlerinde üç farklı medeniyet türü ön plana çıkmıştır. Bunlar; yol, su ve vakıf medeniyetleri olmuştur. Bugün de vakıflarımız sosyal, ekonomik ve kültürel hayatımızın önemli bir bölümünde hizmet vermekte ve sosyal dengenin sağlanmasında büyük bir özveri göstermektedirler. Vakıflar Genel Müdürlüğü bu vakıflarımızın kendi belirlemiş oldukları amaçları doğrultusunda çeşitli faaliyetleri yerine getirmekte; öğrencilere burs vermekte, muhtaç vatandaşlara aylık maaş ve gıda yardımı yapmakta ve ayrıca binlerce yıllık vakıf eserlerin onarımını gerçekleştirmektedir." dedi.
Programın ilk bölümü açış konuşmaları ve hediye takdimlerinin ardından drama oyunu ile sona erdi.
Vakıflar Haftası kutlamaları ikinci bölümü ise Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi akademik personelinin katkıları ile hazırlanan söyleşi, çeng dinletisi, Türk Sanat Müziği konseri, Karaman ve Geleneksel Türk Sanatları temalı sergilerden oluşan etkinliklerle devam etti.
Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zehra Odabaşı ile KMÜ Edebiyat Fakültesi Arş. Gör. Dr. Kübra Dursun’un konuşmacı olduğu söyleşide katılımcılara ‘Vakıflar Medeniyetinde Sosyal Politikalar, Sosyal Yardımlar ve Paylaşma Geleneği’ teması çerçevesinde bilgiler aktarıldı.
"Kadınların kurdukları vakıf türleri kimliklerini yansıtıyor"
Doç. Dr. Zehra Odabaşı kadın vakıfları hakkında detaylı açıklamalarda bulunarak şunları söyledi: "Hanedan ailesinde üye olan kadınların hayatları sadece sarayla sınırlı değildi. Eşleri gibi kadınlarda sosyal hayatın aktif üyeleriydi. Türk tarihinde kadınlar sosyal, siyasi ve ekonomik hayatta da etkiliydiler. Kadınların Türk devlet geleneğinde yetki genişliği çok fazlaydı ve bu da medeniyetin kadına verdiği değeri ortaya koyuyor. Hz. Peygamber ailesinden itibaren vakıf geleneği çok yaygındır, İslam dini bu konuda kadınları sınırlandırmamıştır."
Doç. Dr. Zehra Odabaşı, konuşmasını Türk tarihinde vakıf kuran kadınlardan örnekler vererek sonlandırdı.
"Vakıflar, şehirlerin kimlik kazanmasında önemli bir rol oynar"
Türklerdeki vakıf bilinci hakkında önemli açıklamalarda bulunan Arş. Gör. Dr. Kübra Dursun ise "Türklerin İslamiyet'i kabul etmesiyle birlikte vakıflar ayrı bir boyut kazanmıştır. İnsanların günlük hayattaki ihtiyaçları vakıflar aracılığıyla karşılanıyordu. Vakıfın temelinde, alan ve veren insanların birbirinden haberdar olmaması yatıyor. Vakıflar cemiyet hayatını birbirinden soyutlamadığı gibi aksine zengin ve fakir insanlar arasındaki makası da daraltmıştır. Vakıflar, Türk toplum hayatına yön vermede ve şehirlerin kimlik kazanmasında önemli bir rol oynar." dedi.
Arş. Gör. Dr. Kübra Dursun konuşmasının devamında Karaman'da bulunan vakıflardan örnekler sunarak sözlerini noktaladı.
Çeng Dinletisi ve Türk Sanat Müziği Konseri
Söyleşinin ardından gerçekleştirilen Çeng Dinletisi ve Türk Sanat Müziği konserinde ise KMÜ Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Cenk Celasin (çeng), Dr. Öğr. Üyesi Cihan Ünver Çabuk (solist), Öğr. Gör. Şükran Bilge Çukurovalı (solist), Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Türk Müziği Devlet Konservatuarı’ndan Doç. Dr. Ali Kerim Öner (ud), Doç. Beste Esen Biçer (klasik kemençe), Kocaeli Üniversitesi Devlet Konservatuarı’ndan Öğr. Gör. Nurten Yılmaz (ritim) ve Emre Güntekin (kanun) sahne alarak izleyicilere keyifli dakikalar yaşattı.
Vakıflar Haftasında Birbirinden Güzel Sergi Açılışları Gerçekleştirildi
Hatuniye Medresesi’ndeki etkinliklerin son bölümünde ise Rektör Yardımcısı ve Sanat, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Ertekin, Doç. Dr. Mustafa Diğler, Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Konuk, Dr. Öğr. Üyesi Betül Serbest Yılmaz, Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Hakan Yılmaz, Dr. Öğr. Üyesi Murat Aksoy, Arş. Gör. Şeyda Misman, Zeliha Özlem Güler, Şerife Çetin, Gizem Yılmaz, Nisa Birsen Dülgaroğlu, Tuğçe Yakut, Şeyda Nur Avcı, Ersin Akça, Miyase Gökbulut, Derya Karataş, Sevil Uzunlar, Gamze Uyar, Ayşe Nur Yağcı, Şifa Şahin’in çalışmalarından oluşan ‘Karaman’ temalı suluboya çalışmaları ve fotoğraf sergisi ile gravür sergisi açılışı yapıldı.
Kutlama programı, Karaman’ın folklorik değerleri tanıtımı, Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Tanrıver Celasin, Dr. Öğr. Üyesi Derya Konuk, Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Konuk ve Dr. Öğr. Üyesi Betül Serbest Yılmaz'ın eserlerinden oluşan Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Karma Sergisi açılışı ve ebru sanatı uygulamasının ardından sona erdi.