Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitim Bölümü ile Türk Dili Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından panel düzenlendi.
Türk Dil Bayramı’nın 745’inci yıldönümü kapsamında düzenlenen panelin yönlendiriciliğini Dr. Öğr. Üyesi Halil Bunsuz yaparken Prof. Dr. Mustafa Toker ve Prof. Dr. Ufuk Deniz Aşçı ise panele konuşmacı olarak katıldı.
Eğitim Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Aliye Çınar Köysüren, fakülte personeli ve çok sayıda öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen panel saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
“Türkçenin kökleri 5500 yıl öncesine kadar uzanmaktadır.”
Panelde ilk olarak Prof. Dr. Mustafa Toker söz aldı. Prof. Dr. Toker, Türkçenin kökleri ve gelişimi hakkında bilgiler aktararak şunları söyledi:
“Türkçenin bilinen en eski metni Köktürkler zamanında yazılan Çoyr Yazıtı’dır. En önemli ve hacimli ilk belgeleri ise Tonyukuk, Köl Tigin ve Bilge Kağan Bengü taşlarıdır. Bu taşlar, Türk dil tarihi açısından büyük bir önem taşımaktadır. Çünkü bu taşlar dillerin ses, yapı ve cümle bilgisi hakkında bilgiler vermektedir.”
Prof. Dr. Toker, Türkçe ve Sümerce dilleri arasındaki benzerliklere de değinerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sümerce ve Türkçe arasında 168 kelime benzerlik gösteriyor. Bu ortak hazine Türkçenin köklerinin 5500 yıl öncesine dayandığını ve o dönemde dahi kullanıldığını gösteriyor. Türkçe, dünyada en çok konuşulan 7’nci dil aynı zamanda bir medeniyet dili olarak Türkçe 17 farklı dile de kelime kazandırmıştır.”
“Bizler Türkçenin misyonerleriyiz.”
Prof. Dr. Ufuk Deniz Aşçı ise ‘Türk Dünyası ve Çağdaş Türk Lehçeleri’ konulu sunum yaptı. Türkçenin ve Türk dünyasının kapsadığı coğrafya ve bu coğrafyada yaşayan toplulukların kültürel özellikleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Aşçı şunları söyledi: “Resmi verilere bakıldığında dünyada ana dili Türkçe olan toplam 221 milyon insan yaşıyor. Resmi olmayan verilere göre ise bu sayı 240 milyona yakın. Dilimiz çok zengin ve köklü bir tarihe sahip. Başka dillere özenti duymadan kendi dilimizin özelliklerini iyi öğrenerek dilimizi yaşatmalıyız. Bizler Türkçenin misyonerleriyiz. Dilimizi yaşatacak ve koruyacak olan sizlersiniz.”
Panel, hediye takdimlerinin ardından sona erdi.