Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Birimi Basın Bildirisi No: 50               28.08.2009

Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan 30 Ağustos Zaferi, milletimizin hürriyet ve bağımsızlığı için karar verdiği mühim bir gündür. Yine Ağustos ayında kazanılan 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi, nasıl Türklere Anadolu’nun kapılarını açmışsa, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa liderliğinde 30 Ağustos 1922'de kazanılan bu zafer de Anadolu’yu ebedî Türk yurdu haline getirmiştir. Yeni Türk Devleti'nin kuruluşunu müjdeleyen 30 Ağustos Zaferi, Türk Milleti'nin kendi gücüne inanması durumunda önünde hiçbir engelin duramayacağının simgesidir.

Bu zafer, yokluk ve yoksulluğun çaresizliğine mahkûm edilen bir milletin, gerektiğinde, vatan ve bayrak uğrunda kadını erkeği, yaşlısı genciyle topyekün ayağa kalkarak, seve seve ölüme gidebildiğini göstermiştir. 30 Ağustos, yeryüzünün en stratejik noktasında bulunan ve bölgesinde huzur ve istikrarın sarsılmaz bir modeli olan ülkemizin, bitmiş ve tükenmişlikten nasıl bir cumhuriyete ulaşıldığının en güzel timsaldir.

Bu topraklarda kader birliği yapan, aynı sevinç ve kederleri paylaşarak birlikte kardeşçe yaşayan, Çanakkale’den Kocatepe’ye birlikte savaşan ve bugün koyun koyuna yatan insanlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni de birlikte kurmuşlardır. Bu şehitlerin evlatları, bugün de Anadolu topraklarında, neredeyse bin yıldır bizi birbirimize bağlayan ve temellerinde bütün hayatımızı şekillendiren inanç ve değer yargılarımızın bulunduğu bağlara sımsıkı sarılarak geleceğe kardeşlik içinde yürümelidirler.