KMÜ ÖĞRENCİLERİ ORGAN BAĞIŞINA DİKKAT ÇEKTİ

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencileri “Organ Naklinin Önemi” konulu bir konferans düzenledi. Üniversitenin Sağlık, Kültür ve Spor Dair Başkanlığı Konferans Salonu’nda 27 Mayıs Pazartesi günü saat 14.00’te gerçekleştirilen konferansa çok sayıda öğrenci katıldı.

Konferansta doku nakli, organ nakli ve kornea nakli konularına değinilirken, organ bankaları ve tarihçeleri de anlatıldı. Organ bağışının önemi üzerinde duruldu.

Yaşlı Bakımı Programı öğrencisi Fehmi Mustafa Kurşun organ bağışlayacak kişinin önce organ bağış formu doldurması gerektiğini söyleyerek “Bağış yapacak kişi, iki tanık huzurunda organ bağış kartını hazırlamalıdır. Şayet organ bağışında bulunacak kişi bağıştan vazgeçerse bağış kartını yırtması yeterlidir.” dedi.

Yaşlı Bakımı Programı öğrencisi Zekiye Parıldar ise organ naklinin ülkemizde diğer ülkelere oranla yaygınlaşmadığını dile getirdi. Parıldar, ülkemizde organ bağışının gerekliliğinin farkına varılmadığını ya da dini ve kültürel bazı inanmaların kişileri organ bağışı yapmaktan alıkoyduğunu ifade etti. Parıldar “Diyanet İşleri Bakanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu organ bağışının caiz olduğunu açıkladı. Kur’an-ı Kerimde ‘Bir insana hayat veren tüm insanlığa hayat vermiş gibi sevap kazanır.’ ayeti organ nakline dinen bir sakınca olmadığını gösteriyor.” dedi. Zekiye Parıldar organ nakli yapacak olan kişiden önceden izin alınması gerektiğini; ancak 2238 sayılı Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Hakkındaki Kanun’a göre kornea gibi vücut bütünlüğünü bozmayan nakillerde izne gerek olmadığını, bu sebeple kadavradan kornea alınabildiğini belirtti.

Öğrenci Mehmet Ali Tekdar her türlü ölümden nakil yapılamayacağını ifade ederken “Nedeni bilinmeyen ölümlerden, HIV virüsü taşıyanlardan, kuduz olanlardan, hepatit virüsü taşıyanlardan nakil yapılamaz. Korneası alınacak olan kişinin daha önce göz ameliyatı geçirmemiş olması gerekir ve hücre sayımının yapılması gerekir. Dokunun kalitesi nakil için önemlidir. Kornea nakli yapılacak olan kişi ile donörün yaşlarının da birbirine yakın olması önem taşımaktadır.” diye konuştu.

Yaşlı Bakımı Programı öğrencisi Şeyma Özgümüş, kornea nakline halk arasında göz nakli denildiğini, ancak sanıldığı gibi gözün tamamının nakledilmediğini sadece gözün renkli kısmının önünde bulunan saydam tabakanın naklinin yapıldığını ifade etti. Özgümüş, “Göz bankaları korneanın temini, değerlendirmesi ve dağıtımından sorumlu kurumlardır. Hücre sayımları da göz bankaları tarafından yapılır.” diye konuştu.

Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencisi Merve İlaslan, ithal kornea nakline değinerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yazılan ve 1500 kornea hastasına müjde olan mektubu değerlendirdi. İlaslan “Aslı Taşçı anne karnında oksijensiz kaldığı için hiç görmemişti. Yıllarca nakil olabilmek için kornea bekledi ve Başbakana mektup yazdı, dünyayı hiç göremedim diye. Bunun üzerine Başbakan Erdoğan devreye girdi ve Amerika’da bir göz bankası ile irtibata geçip 1500 kornea alımı yapıldı. Böylece ithal kornea alımının önü açıldı.” şeklinde konuştu.

Çocuk Gelişimi Bölümü öğrencisi Esra Koçer geçmiş yıllarda organ nakli olmak isteyen kişilerin, organ bulamamalarından ve organ mafyalarının organları çok yüksek fiyata satmalarından dolayı hastaların Hindistan’a yöneldiğini belirtti. Koçer, yasa dışı yollardan nakil gerçekleştiren bu hastaların tifo, kolera gibi birçok virüsle döndüklerini kaydederek günümüzde organ bağışının giderek yaygınlaştığını sözlerine ekledi.

Organ bağışı konusunda farkındalık yaratmak amacıyla verilen konferans, görme engelli sanatçılardan paylaşılan müziklerle sona erdi.