TÜBİTAK Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırma Destek Grubu (SOBAG) Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi.
Üniversitenin Karamanoğlu Mehmetbey Salonunda 3 Haziran 2013 Pazartesi günü düzenlenen toplantıya TÜBİTAK uzmanları M. Hamidullah Tarhan ve Davut Taşer konuşmacı olarak katıldı. Bilgilendirme toplantısını KMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Yıldırım’ın yanı sıra çok sayıda akademisyen takip etti.
M. Hamidullah Tarhan “TÜBİTAK denilince akla genelde fen bilimleri geliyor. Oluşan bu yanlış algıyı değiştirmek, sosyal ve beşeri bilimler alanında da projeleri desteklediğimiz konusunda farkındalık yaratmak için bu toplantıyı düzenledik.” şeklinde konuştu. Tarhan, TÜBİTAK’ın sosyal ve beşeri bilimler alanında 2005 yılından itibaren desteklerinin aktif olarak çalıştığını belirterek şimdiye kadar sosyal bilimlerin 33 farklı dalında 1200 projeyi desteklediklerini kaydetti. Tarhan, “KMÜ’nün fen ve mühendislik alanlarında 21 projesi mevcut. Sosyal bilimler alanında da ciddi bir potansiyeli var.” dedi.
Proje başvuruları hakkında da bilgi veren Tarhan, Ulusal Destek Projesi (1001), Kariyer Projesi (3501), Hızlı Destek Projesi (1002) konularına ve bu konularda iadelerin sebeplerine değindi. Tarhan, iadelerin genellikle araştırma projesi niteliği taşımama, etik kurul onay belgesi gerekliliği, içerik yetersizliği, aynı veya benzer proje önerilerinin olması sebebiyle gerçekleştiğini söyledi ve “Biz içinde analiz olmayan çalışmalara ar-ge demiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Son yıllarda TUBİTAK’ın birçok iyileştirmeye gittiğini dile getiren Tarhan “Eskiden 6 ayda bir rapor alırken raporlama dönemini oldukça azalttık. Bursiyer olarak bir projede iki lisans öğrencisi görevlendirebiliyoruz ve yeni kurulan üniversitelerin projelerine yaklaşırken pozitif ayrımcılık yapıyoruz.” dedi.
Toplantıda söz alan KMÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Yıldırım ise TÜBİTAK’ın proje teşviki ve proje performans ödülü uygulamalarının güzel gelişmeler olduğunu kaydetti. Yıldırım, sosyal ve beşeri bilimler alanında çalışan akademisyenlerin potansiyelleri olmasına rağmen motivasyona ihtiyaçları olduğunu belirterek “Üniversitemizin fen bilimleri alanında gösterdiği başarıyı sosyal bilimler alanında da bekliyoruz.” dedi.