Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) Ata Öğrenci Topluluğu tarafından ‘Az Bilinen Yönleriyle Atatürk’ konulu konferans düzenlendi. Konferansa Karamanlı akademisyen ve yazar, emekli albay Yrd. Doç. Dr. Ali Güler konuşmacı olarak katıldı.
KMÜ Sağlık Kültür ve Spor Dairesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen programa çok sayıda öğrenci ile akademik ve idari personel katıldı. Konferans saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı.
Konferans öncesinde Hacettepe Üniversitesinde görev yapmakta olan Yrd. Doç. Dr. Ali Güler’in özgeçmişi okunarak en çok satan kitapları Atatürk’ün Saklanan Şeceresi, Atatürk’ün Son Sözü Aleykümesselam, Dehanın Kodları, Sarı Mustafa’m, Sarı Paşa İnsan Atatürk, Sonsuza Yolculuk, Atatürk ve Cumhuriyeti Anlamak hakkında bilgiler verildi.
“Atatürk’ün Babası Karaman Kızıloğuz Yörüklerinden”
Kızıloğuz (Kızıllu) Yörüklerinin Orta Asya’dan başlayan serüvenini anlatan Güler “Anadolu’nun Türk yurdu olmasıyla Karaman, Konya, Ankara gibi bölgelere kısım kısım yerleşen Kızıloğuz Yörükleri yerleştikleri bölgelere isimler vermiştir. Kızılcahamam, Kızılhöyük, Kızılırmak gibi… Karaman’ın Taşkale ilçesinin eski adı olan Kızıllar da ismini bu Türkmen Yörüklerden almıştır. Atatürk’ün baba soyu buraya dayanır. Karaman’da bulunan Sarıtay çiftliği de Atatürk’e aitti, ölümünün arkasından devredildi.” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Ali Güler “Taşkale’de yaşayan Ali Rıza Efendi’nin Babası Kızıl Hafız Mehmet Efendi ve ailesi Osmanlı zamanında Rumeli’nin fethiyle bölgeyi Türkleştirmek için Makedonya Debre yakınlarında Kocacık köyüne yerleştirildiler. Burada bulunan Kızıl Hafız Mehmet Efendi’nin evi Başbakanın talimatıyla ‘Kocacık Atatürk Evi’ olarak aslına uygun şekilde yeniden yapıldı.” dedi. Ancak bu evin bilinenin aksine Atatürk’ün babasının evi olmadığının altını çizen Güler, “Kocacık’tan 1839’da Selanik’e yerleştiriliyorlar. Ali Rıza Efendi 1841’de Selanik’te doğuyor.” şeklinde bilgi verdi.
Atatürk’ün baba soyundan 184 kişiyi tespit ettiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Ali Güler “Bunların bir kısmı hala yaşıyor. Ancak Atatürk üzerinden pirim yapmak gibi bir düşünceleri yok.” diye konuştu.
“Atatürk’ün Anne Tarafında Mevlevilik Kültürü Hâkim”
Yrd. Doç. Dr. Ali Güler “Ata’nın annesi Zübeyde Hanım’ın babası Sofizade Feyzullah Efendi’nin soyu Konyarlar diye bilinen Yörüklere dayanıyor. Bu Türkmen aşireti de Osmanlı döneminde Yunanistan’ın Edessa bölgesine yerleştiriliyor. Ereğli, Ayrancı gibi isimleri bu bölgeye yer adı olarak veriyorlar. Konya’da Zübeyde Hanım adına tapu kayıtları çıkıyor. Ailenin Konya ile hep bir bağlantısı olmuş.” dedi.
Güler “Zübeyde Hanım Darüşşafaka’da Ramazan ayında Kadir gecesinde ailesi için her yıl Hatim indirilmesi için bağış yapıyor. Ailesinin bir kısmına, bu kuruma hatim yapılması için verilen listeden ulaşıyoruz. Atatürk’ün anne tarafından 107 kişi tespit ettim, bunların da bir kısmı halen yaşıyor.” ifadelerine yer verdi.
Atatürk’ün teyzesi Hatice Hanım’ın Mevlevi Şeyhi ile evli olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Ali Güler “Atatürk’ün anne tarafında genel olarak Mevlevilik kültürü var. Atatürk’ün de tekke, zaviye ve türbeleri kapatırken Mevlana Türbesine dokunmadığını görüyoruz.” dedi.
Atatürk’ün Doğum Günü 4 Ocak
“Atatürk doğduğunda babası Ali Rıza Efendi, Ata’nın doğum gününü evde bulunan Kur’an-ı Kerim’e yazmış. Daha sonra bu Kur’anı mahalle imamına vermiş. Benim tespit ettiğim verilere göre Atatürk’ün doğum günü 4 Ocak, en azından bu Kur’an bulunana kadar.” diyen Yrd. Doç. Dr. Ali Güler “Atatürk sağ iken doğum gününü soran İngiliz yetkililere imalı olarak 19 Mayıs demiştir. İngilizlere ve diğer devletlere haddini bildirmeye karar verdiği Kurtuluş Savaşının başladığı günü söylemiştir.” şeklinde konuştu.
Atatürk’ün Vasiyeti
Atatürk’ün vasiyeti hakkındaki söylentilerin asılsız olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Ali Güler “Atatürk 5 Eylül 1938’de yazdığı vasiyeti 6 Eylül’de notere onaylatmıştır. Burada Çankaya Köşkü’nü ve bir kısım araziyi Cumhuriyet Halk Partisine yenilikleri devam ettirmesi için vermiştir. Daha sonra bunlara devlet el koyar. İsmet İnönü’nün çocuklarının eğitiminin karşılanması da noterde onaylanan bu evrakta yer almıştır.” diye konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Güler Atatürk’ün vasiyetinde Hilafet ve Türkiye’de bulunan farklı etnik kökenler hakkında hiçbir şey bulunmadığını belirtirken “İlla bir vasiyet uydurulacaksa Türk birliğinin sağlanması yönünde uydurulsun.” dedi.
“Ayasofya’nın Müzeye Dönüştürülmesinin Altındaki İmza Atatürk’e Ait Değil”
Öğrencilerin sorularını da cevaplayan Akademisyen Yazar Güler, bir öğrencinin “Ayasofya’nın müze olmasını Atatürk mü istedi?” sorusu üzerine “1934’te imzalandığı söylenen bu evrak Atatürk’ün ölümünden sonra 1943’te ortaya çıktı. Bu metinde bulunan Atatürk imzası da İnönü imzası da asıl imzalarına uyum göstermiyor.” şeklinde konuştu.
Öğrencilerin sorularının ardından Ata Öğrenci Topluluğu Başkanı Umut Okay’ın Yrd. Doç. Dr. Ali Güler’e plaket vermesiyle konferans son buldu.